Bu gece bütün yıldızlar
Kayıp gittiler,
Gökyüzü çıplak kaldı.
Avrupa yakasında
Mendelson’un düğün marşı çalarken
Anadolu yakasını
Yüreğimin çığlığı sardı.
..
BEN; OMUZUMA BİR GÜZELLİK ARADIM! ve SEVDİĞİMİN BAŞINI GÖĞSÜME YASLAMAM Kİ BEN! .
OMUZ BOYUMA; BİR GÜZELLİK ARADIM: GÜZELİN ÖNÜNDE EĞİLMEK ZORUNDA KALAYIM, DEYİ! .
BELKİ ŞU AN İÇİN; ANLAŞILABİLMENİN MUTLULUĞUNA: ERİŞEMEDİM! . İNŞALLAH; VUSLATA! .
DÜĞÜN GECESİNİ BEKLERİM; HER SEVENİ GİBİ! BUGÜN DE GELMEZSE ÖLÜM: GELMEZ BAŞKA! .
AZRAİL EFENDİMİZLE BİR SÖZLEŞMEM YOK ve HER SANİYEMİN GÜNAHINDA OMUZ BOYU AŞKA! .
..
Dostlar vedalaşıp giderken birer birer
Toparlarlar sesleri yeniden
Yeniden gülücükleri
İskemlelere ilişirler yorgun bedenler
Düğün yerlerinin çaresiz nöbetçileri
Gariban
Sabahçı müzisyenler
..
Düğün dernek halaylarda barlarda.
Yandı yürek köz köz oldu narından.
İçin için dilim sana söylemeye zorlar da.
Söyleyemem adın kalır yazdığım duvarlarda
Bu gün derim, yarın derim diyerek avunurum.
Elim tutmaz, dilim bağlı söyleyemem derdimi.
..
Biz aşkı Orhan GENCEBAYdan öğrendik ve aşkı Orhan GENCEBAYdan öğrene kızlarla beraber olduk.
Onlarla buluşmaya giderken abilerimizin çamurlu ayakkabılarını cami çeşmelerinde yıkayıp öylece giderdik.Onlarla konuşurken çaycı Zekiden, simitçi Kadirden, boyacı Abdiden evdeki çekyatlardan vede amcalarımızın gelinlerinden bahsederdik.
Biraz mütevazi biraz hergelece ama herzaman yürekten ve her zaman delikanlıca idi aşkımız.....
'Öl de öleyim'lerle kuşaltırdık onu, 'Hatasız kul olmaz'larla inceltip, 'Kahpe felek'lerle kuşaltırdık onu.......
Biz aşkı Orhan GENCEBAYdan öğrendik.....
Hafta sonları Çarşambaya indirirdik fakir sevdalarımızı,
..
Doğuş Günü Partisi (DGP) = 000.083 =
82. Yaşında; Düğün Gecesi Vuslatta Kim? .
Yukarıdaki sorunun cevabını; öğrenmeli! .
Ben bilgim ölçüsünde kaleme almışımdır! .
O insanı; kalbimde: yaşatmak isteyenim! .
..
Bahusus bir yiğittir Güneydoğu topraklarında, yeni doğmuş çocuğa ismi verilir.
En beyaz doğruları ölümüne yaşayan korkusuz bir kahramandır Bedirxan
Davetsiz bir misafirdir yağmurlu, zifiri karanlık geceler de kapıyı çalan.
..
Yaşamak yaşatmak ölmeden ölmek gerek
Ölümün adını değiştirmek ölümü düğün bilmek gerek
Aşıkın maşukla buluşması sılanın sonu ölümse
Ben ölüme sevdalıyım ölüm bana talipse
Geceden sebaha değil her an ölmek gerek
O zaman ölümden korkmamak gerek
..
Düğün bitti,
Kızım gitti.
Kızımın odası boş,
Yüreğim buruk,
Yüreğim hüzünlü ve loş.
Kızım sen yeter ki
Mutlu ol,
..
Beden bir ev gibidir
Kim demişse - sanki şartmışçasına...
Bir düğün evi olmalı
Halay çekerken damadın arkadaşları
Ağıt yakıyor gelin kızın tarafı
Sabah sabah damakta şenlik varsa
..
Simsiyah patlak gözlerin…
Gülüşün…
Sana sarılışım…
Yürüyüşün, saçların…
Ellerin, tutuşum…
Sana muhtacım
Beni bırakma…
..
Bu gun gunlerden cuma
Gelisi degil, gidisi gitti zoruma
Tam yedi yil.. Alistim bu duruma
Gerek yok.. Gerek yok yoruma
Nesemi sorma bayram sabahi
Yollar bitirdi bitmeyecek rahi
Dolunay gordukce her dogan mahi
..
Bir efsane yaşıyor bolu dağında
Zümrüt yeşili ormanlar arasında
Kartal kayada diz boyu karda
Başı göğe değen Çamlı belde
Yağmur yüklü bulutlar da orda.
Delikli demir yok o devirde
Kaması kuşağında kılıç’ı belinde
..
Mustafa Ceyhan'a yılbaşı hediyesidir.
Düğün var Çengeller Köyünde
Aşağıkilerin Mustafa'yla
Ayvaz Ayşe evleniyor.
Yaş on beş
..
İşte geldin ondörd üne
Allah yaşın uzun etsin
Şükret hakkın verdiğine
Sen Muhammed'e ümmetsin
Güzel yaşa güzel düşün
Kutlu olsun doğum günün
..
Ölüm nedir ana!
Ölüm nedir anacım yok olup giderken sonsuzluğa kendimizden bıraktıklarımız ve tanıyorum dediğimiz yakınlarımız son yolculuklarımızda arkalarından bıraktığımız gözyaşlarımız, yaşadıklarımız acılarımız ve özlemlerimizde unutulmuşluklar bir ömür içinde kalan sessizliklerde sevdiklerimiz. Aşklar sahi aşklarımız bir cümle söylemek kolay mı anacığım gözlerini gözlerime iliştirdiğin de yüreklerimizde eriyen tutunacak bir serçe kadar kısa zamanlara sığdırmaya çalıştığımız kırılganlıklarımız, en yakınlarımız dokunmakta geciktiğimiz söylemekten esirgediğimiz sevgi cümleleri;
Ölüm nedir anacığım; yaşarken yok oluşlarımızdan daha mı acıdır. Bırakabildiklerimiz gönül sesimizde tortuları kalan ve zamanın içinde ki hırslarımız geriye kalan anımsanan o kısa anlar yaşadığımız güzel günler neden anımsanmaz ki hep burukluklarımız yarınlara yansıyan ne az sevinçlerimiz var oysaki. Bir ömrü sığdırmak uzun gibi duran zamanlara oysa andır yaşanan her birimizden kalan sonsuz özlemlerdir. Dokunduğunda dudaklardan dökülen ah ne ahlar var… Kendimize kalan güzellikler nede az, Suskunluk biçilmiş bir kuş gibi çırpınışlarımız ha bu gün daha güzel kalsın deyişlerimizde ki bekleyişler hasret hep hasret kucak açışlarımız ana yüreğinde ki çığlıkların Sevgisinde kayboluş.
Ölüm nedir anacığım arkamızda bıraktığımız sessizliklerimiz ve ses olduklarımız; bizi yokluklarımızla besleyen hiçliklerimizde hapseden zamansızlıklarımız mı? Yüreğine bir yumruk gibi çöken dilinin ucunda kalan özlemler, sonsuzluklara gidenlere dökülen gözyaşların ne de güzeldi anam.
..
Sarmasın seni acı, keder ve hüzün,
Sadece yaşanacak güzel günleri düşün,
Hayat olsun senin için neşeli bir düğün,
Arkadaşım, kutlu olsun doğum günün.
Temennimdir sevdiklerinle ol büsbütün,
Ağlamasın gülsün hep o güler yüzün,
..
Getir de anam püsküllü çantamı takayım boynuma
Babam da bedel vermiyor validem gideyim yoluma
Bakın da beyler bakın da ağalar babamın halına
Babam da tamah etmiştir validem dünyanın malına
Vudova ovasında bre validem vurdular beni
Balkan yarımadasında bre validem gömdüler beni
..
Mahkum ettiler
Göğe çıkmaya
Düğün mü var dedim
Acı acı gülümsediler
Merdiven aramaya
gittim
..
Bu hayat çok kısa
ne kadar sorgularsan sorgula
ne kadar alacaklı olsanda
bir borç kalmıştır bir tarafında
bu gün düğün olur
yarın ise cenaze
ne kadar inkar edebilip etsende
..