Doğu Sokak Şiiri - Haydar Demoğlu

Haydar Demoğlu
533

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Doğu Sokak

Dadaşlar diyarı, Erzurum’da,
Kazım Yurdalan Mahallesine bağlı,
Bir sokaktı o, Doğu Sokak,
1975–1990 yılları arasında, yaşadık,
Bizler bu sokakta.

Erzurum’un; varoşlarından biriydi,
Karşılıklı, aynı hizada,
Biri, birine bitişik evleri,
Kerpiçten, briketten duvarları,
Üstü; ağaç ve toprak kaplı,
Duvarları çamurla sıvalı,
Toz, toprak, çamur sokağı,
Ne alt yapısı var,
Nede; sahiplenip bakanı,
Sefil, perişandı, sokağın sakinleri,
İki oda bir küçük salonu,
Anımsatıyordu, tek kişilik bir mezarı.
Buraya; diyorlardı gece kondu.

Sokağın ortasında, akıyordu…
Bir belediye çeşmesi,
Her aile, ortalama, yedi on nüfus arası,
Yoksulluk, diz boyu,
İnsanlar; çok çocuk fukarası,
Çay, lor, ekmek ve melemen,
Yaz aylarının sofrası,
Kış’ın ise; patates yemeğinin her türlüsü,
Bir komşuluk,
Bir bütünlük,
Elemi, kederi, tasası ve neşesi,

Aile de çalışan, tek kişi…
O, da, aile babası,
Mesleği; ya inşaat işçisi,
Ya da, ayakkabı boyacısı.
Onların; tek umut ve tek arzuları,
Çocuklarının okuyup, adam olmaları.
Fakat çocuk çok, gelir dar,
Tıpkı, delik büyük,
Yama küçük misali.

Ey! Gidi Doğu Sokak Ey!
Anıların bizde çok,
O, yıllar da, saz çalar, türkü söylerdi,
Bu sokağın 65' li gençleri.
Bir düğün olunca,
Başlardı, hazırlığı, telaşı,
Tağğğ, aylar öncesi.
Her akşam, halaylarla, türkülerle,
Düğüne dek, sürerdi
Düğün eğlencesi.

Ve derken;
Biz farkında olmadan büyümüşüz,
Kimimiz, liseden sonra askere,
Kimimiz, üniversitelere,
Arkasından, evlilikler girdi araya…
Herkes dağıldı, görevi gereği,
Türkiye’mizin her bir yanına,
Kimi, doktor oldu,
Kimi, iktisatçı, işletmeci,
Kimi, memur oldu,
Kimi; öğretmen, polis, şoför, müdür,
Yani; her meslekten memur,
İşte; Doğu Sokak efsanesi budur.

Ama kopmadı gönüller,
Fırsat bulup, bir araya gelindikçe,
Hep hatırlanıp, yâd edilir o, günler.
Ey gidi Doğu sokağım ey!
Şimdi yıkılmış, gecekonduların,
Yerlerine dikilmiş, beton surların,
Söyle, doğu sokağım, söyle; Var mı?
Bizim zamanımızda ki, o, eski tuzun, tadın.
Bazen gelip görüyoruz,
Bazen de, duyuyoruz,
Kalmamış, ne sıcak ilişkilerin,
Ne dostluk, ne komşulukların,
Artık yok! Her fırsatta saz çalıp,
Türküler çığıranların.
Ölü de, düğün de, bayramlar da,
Tek yumruk, tek yürek, tek aile olan, komşulukların.

Fakat ne yalan söyleyeyim,
Sevgili eski dostum,
Yok, bizim de, senden farkımız,
Yani o, eski tuzumuz, tadımız.
Gidi kadim dostum; Doğu sokağım,
Sen bir efsanesin, gönlümüz de,
Tozun, toprağın ve gecekondularınla,
Yokluğa, sefalete, ilgisizliğe rağmen,
Mutluydu sakinlerin, yaşarken sende.

Yaşanan her günün, ayrı bir anısı var,
Bu gönül, her zaman seni hatırlar,
Hani Doğu Sokak’tayken diye;
Derinden, şöyle bir ah! Çekip,
Hey gidi günler hey, diyerek.
Hani o, serin yaz akşamlarında,
Sokağın her köşesinde yanan, semaverlerin,
Demli çayını yudumlarken,
Daldığımız koyu sohbetlere,
İlkbahar yağmurlarında,
Damlayan toprak damlara çıkıp,
Ettiğimiz mücadelelere
Ve o, soğuk kış günlerinde,
Damlara yağan karı, kürümelere,
Tek odada yanan, sobanın fırınında,
Pişen patates közlemesine…

Anmamak, yâd, etmemek mümkün mü?
Her mevsimi, her günü, he anı,
Güzel hatıralarla dolu olan, bir sokağı,
Mazideki günleri ile.

Ehhh! Her şey değişiyor, zamanla,
Demoğlu'nun fiziki yapısı gibi,
Senin fiziki yapında deyişmiş işte,
zamanın denilen ırmağın, durmaksızın akışıyla,
Ey gidi Doğu Sokağım ey!
Hani bir şarkıda söylenir ya!
Biz büyüdük ve kirlendi dünya.
(Haydar Demoğlu -İzmir)

Haydar Demoğlu
Kayıt Tarihi : 7.12.2006 10:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Çocukluğumun geçmiş olduğu mahallemizin doğu sokagına ki o günleri anlatmaya çalıştım. Hiç bir abartma veya mübala yok olduğu gibi anlatmaya çalıştım. Umarım şiir severler beğenir. Hatalarım varsa bağışlanmayı diliyorum. Saygılarımla H.Demoğlu

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Haydar Demoğlu