Dîvân-ı İlâhîyât 24 Şiiri - Yorumlar

Aziz Mahmud Hüdayi
539

ŞİİR


99

TAKİPÇİ

Nûr ile doldu yine kevn ü mekân
Geldi hoş lutf ile şehr-i ramazân
Zeyn olup açıldı ebvâb-ı cinân
Geldi hoş lutf ile şehr-i ramazân

Anda Kur'ân-ı azîm etdi nüzûl
Şehr-i ümmet buyurur ana Resûl

Tamamını Oku
  • Doğa Fendi
    Doğa Fendi 29.03.2016 - 10:20

    Hüdayi her sabah erkenden kalkarak hocasının abdest suyunu ısıtıp hazır ederdi. O sabah ise uykuya dalmış ve ancak son vakitte uyanabilmişti. Derhâl ibriği aldı. Fakat ısıtmaya vakit yoktu. Çünkü hocasının ayak seslerini işitiyordu. İbriği göğsüne bastırmış bir halde kalakaldı. Üftâde eğilerek; 'Haydi evlâdım suyu dök.' dedi. Hüdayi ise ibriği göğsüne bastırmış hâlde duruyor ve buz gibi olan suyu hocasının eline dökmeye kıyamıyordu. Üftâde tekrar; 'Haydi evlâdım! Ne duruyorsun? Geç kalacağız.' deyince, çekine çekine ve korkarak suyu dökmeye başladı. Ancak hocasının sözü onu bir kat daha şaşırttı. 'Evlâdım Mahmud bu su ne kadar ısınmış böyle. Bunu normal ateş ile ısıtmayıp, gönül ateşi ile ısıtmışsın. Bu hâl artık senin hizmetinin tamam olduğunu gösteriyor.'

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta