Geleceğini geçmişini hapsetmişti
Bir çocuk gülüşüne
Anı, zamanı kaybetmişti
Şefkat büyüsüne
Kapıyı hep açık bırakmıştı
Bir şey var içimde
senden öte
Senden biraz biraz öte
Sana birazdan yakın
Ama daima
Seninle...
Kırdığın dalın dikenleri içinde
Her gün(e) alevden güller bekliyorsun
Bu biçare hayat peşinde ey bülbül
Sen de günbegün diğerlerine benziyorsun
Kurduğun zümrüdü anka tahtında
Hey kızım Saliha Sema
Bir kafiye uydurdum sana,
Bu kafiyeleri sen
Kral Şakir'de bile bulamazsın
Boşu boşuna arama
Geceden, zamanın etleri kalmış
Tırnaklarım arasında, kanlıca
Bir türkü boğazıma saplanmış
Söylerim gün doğarken, heyecanlıca.
Geceden zamanın saçlarını taramışım
Gecenin sabahla buluştuğu anda
Kırmızı gülleri semaya diktim
İşte ben de böyle bir zamanda
Herkesten biraz saf, biraz gariptim.
Kökü yüreğe saplanmış acıların
Solgun çiçeklere özeniyordu gece
Umutsuz ışıklarla bezeniyordu gece
Çöl yangınlarında arıyordu tufan suyunu
Terk ediyordu her seferinde yine insan soyunu
Gel!..karanlığa gül dikelim yine
Suyunu geceye ekleyelim
Dikeni acıtmasın sevgiyi
Ve sevgili bulamasın kendini
Gül ortasında, bülbül figanında.
Şimdi senden bir gökyüzü çiziyorum
Gökten bir sen çizemesem de
Senden bir gökçe boyuyorum
Sana benzetemesem de
Gökkuşağı renklerin süzülüyor cadde, sokaklara
Doğmamış güneşe ağıtlar yakıyoruz her gün
Bitmeyen günün ilacını sürünmek için
Ve doğacak gece ay ikimiz için inanıyorum bir gün
Solacak içimizin rengi gümüş renkli saatlerde.
Bitmemiş aşklar doğranıyor tüm yemeklere
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!