Yarım kalan bir aşktı bizimkisi.
Fıtratında derin bir sevgiydi.
Özlemlerimiz kızdırılmış tuğla gibiydi.
En olmaza gönül vermekti bizimkisi.
Bizi saran; gitgide yükselen
bir hiddet dalgası...
Herkes gibi sıradan olmayı beceremedik.
Keşke sen hep benim suskunluğumdan,
ben de senin inatçılığından dem vursaydık...
Yalnızlığımdan kucaklamasaydın beni.
Aramıza giren; sevginin özü,
sözün azı olsaydı...
Son fasıl bu.
Benden bu kadar!
Kim bilir daha kaç gün ışığı görmemiş
yalanlarla çaldın kapımı...
Çizdim dediğin bütün resimler sahte!
Besteledim dediğin tüm şarkılar kopya!
Bu hayatta hiçbir şeyden emin olamazsın
Ama bir bakışta sevgiyi
bir dokunuşta samimiyeti hissedebilirsin
Ancak sesini bir gün duyarsam
vereceğim tepkiden o kadar emin olma derim
Vurulan mührü hiçbir şey kıramazdı da
Sözler...
Birbirine yakın
çocuklar gibi aynı yurtta,
boynu bükük ve yarım kalmış sözler...
Yine yetimler yine öksüzler...
Sözler...
Önce kum ile tuzu iyice karıştır
Sonra da bir cımbız ile birbirinden tek tek ayır
Zahmetli bir yoldu
Zaten harcın da değildi
Diyelim ki koca bir yalandın
İyi günde kötü günde demiştik
Hastalıkta sağlıkta diye söz vermiştik
Zor zamanlarda el ele tutuşup
sevgimizle birbirimizi iyileştirecektik
Söz vermiştik hiçbir şeyin bizi yıldırmayacağına
En ufak bir sızıntının
İnanmak
bir kelebeğin kozasından çıkacağı anı beklemekti
Kırılmış yanlarımdan yükselen o ses
uzak dur diye uyarıyorsa beni
mutlaka vardır bir nedeni
Bir kez olsun sus ve sadece beni dinle!
Yalnızlığımı her seferinde
yüzüme vurmak zorunda mısın?
Evet, yalnızım!
Neden diye merak edip sordun mu hiç?
Sormadın!
Avlumuz taş döşemeliydi
Taşların arasındaki yosunlar
ve zaman içinde meydana gelen çatlaklar
sanki geleceğin habercisiydi
Annemin yüzündeki hüzün
babamın uzak bakışları




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!