İyi günde kötü günde demiştik
Hastalıkta sağlıkta diye söz vermiştik
Zor zamanlarda el ele tutuşup
sevgimizle birbirimizi iyileştirecektik
Söz vermiştik hiçbir şeyin bizi yıldırmayacağına
En ufak bir sızıntının
İnanmak
bir kelebeğin kozasından çıkacağı anı beklemekti
Kırılmış yanlarımdan yükselen o ses
uzak dur diye uyarıyorsa beni
mutlaka vardır bir nedeni
Bir kez olsun sus ve sadece beni dinle!
Yalnızlığımı her seferinde
yüzüme vurmak zorunda mısın?
Evet, yalnızım!
Neden diye merak edip sordun mu hiç?
Sormadın!
Avlumuz taş döşemeliydi
Taşların arasındaki yosunlar
ve zaman içinde meydana gelen çatlaklar
sanki geleceğin habercisiydi
Annemin yüzündeki hüzün
babamın uzak bakışları
Fıtratım yalnızlığı kabul etmiyor
İki yanı keskin iki ayrı zaman
Suskunluktan iç içe geçtiğim günlerde
iki yanı körelmiş bir hançere dönüşüyorum
Yarenim bir sarımlık naneli tütün
ve tutunmak için direnen bir parça yaşam
Yüksekteyim...
Sırtında rüzgar döven bir kartal gibi
Ayaklarımın altında dünya
Yüksekteyim...
Pelüşe dönüşüyor beton...
Di'li geçmiş zamanlara iç geçirip
ayın karanlık yüzünden bulmayı umduğumuz neydi?
Her şeye inat yeni bir düzen mi gerekiyordu?
Göğün ekmek tavlama havası yağmuruna,
güneşin sac tavasına döndürdüğü güne ve
di'li geçmişe dil döken ezberime yeni bir düzen...
Bir kelime yetmişti
içten bir 'merhaba
Konuşmadan paylaşılan ne çok şey vardı aramızda
Bir balonun peşinden koşmak
Çimlere uzanarak gökyüzündeki bulutlara isim takmak
Mutluluk işte bu kadar basitti
Gel otur yanıma usulca.
Aramızda biraz mesafe kalsın.
Tenin tenime değmesin.
Sıcaklığını hissedersem
çözülür ruhumdaki buzlar.
Dur diyemem,
Ben hep uslu bir çocuktum…
Hiçbir mahallenin altını üstüne getirmedim.
İyi kötü ne varsa içimde yaşadım,
hep içime attım.
Gece ile mor konuştum konuşmasına da
sır diye bir kavram kalmadı aramızda.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!