umut, katığı az somun ve
ki bilinir az uğrar sofrasına sosyal inkişafın
bu bendeki derin bir serzeniş Tanrım
belki derin bir gökten
derinlemesine derin iniltili
Sesin rüzgarla eşlenirdi senin
Eşlenirdi gözyaşın yağmurlarla
Başında hüznü
Bir şemsiye gibi taşırdın da
Hüznün hep
gelseydin,
sana seni seviyorum demezdim
ağzımda ince bir tebessüm
ki dönünce geniş bir avluya
Bilirsin!
Kış akşamları üşümelere eğilimlidir
Rutubete ayrılık sonrasında gözler
Bunları daha önce de söylemiştim
Ve demiştim ki
Bu, bileylenmiş bir çığlıktır,
Keser günün göbeğini
Sesin karışması bulanık sulara
Ve suyun kendini döve döve
Yosun giydirmesi bu kayalara
Yüzünü öyle geç buldum ki
İllk önce saydam bir karanlıktan
Çekip almam gerekiyordu gözlerimi
Tüm gamzelere bir gülü ağlıyordu
Yaslandığı her kulağa der ki şiir
Beni sakın alakasız bir küpe şıngırtısı algılama!
Eğer çimen düşmüşse satır aram
Bundan biraz ova,
Ben,
alacakaranlığında son sabahımın
dostlarımı ve seni göreceğim,
ve yalnız
yarım kalmış bir şarkının acısını
toprağa götüreceğim...
Karım benim!
İyi yürekli,
altın renkli,
gözleri baldan tatlı arım benim;
ne diye yazdım sana
istendiğini idamım ...
http://www.eba.gov.tr/video/izle/24055e0f0b09f41834a1faa42b61da3bb6a0a2d09c001
https://www.youtube.com/watch?v=M7iKoPBHTIM&list=RDM7iKoPBHTIM&t=164