ailem varken hep sevdim sevildim el üstünde tutuldum babam bir dağ gibi arkamdaydı annem gül kokusuyla evimize mutluluk saçıyodu 4kardeşle mutluyduk felek sana ne yaptımda mutluluğu aldın benden baban yok şimdi annemde yok yalnız ve acıdayım söyle felek sana ne yaptım şimdi herkes kendi yuvasında namerdin bile ailesi yanında hayat neden oyun oynadın bana artık ne yaşamak nede mutlu olmak var bana felek son oyununuda oynadı yalnız ve çaresiz bıraktı beni söyle felek nesuç işledimde budünyada yalnız bıraktın beni mutsuz ve yalnızım kanadı kırık bir kuş gibi çırpınıyorum yok mu acımı dindircek merhem ailemi aldın merhemini ver bana felek yoksa ecelim olcam felek acıdan acıya attın söyle felek ne yaptım sana
..
dert etme sen aynur
ne rüzgârın gücü yeter dağları devirmeye
ne aralıksız yağan yağmurların
her gelen bir parça kopartır gider
ama dağ gene de dağdır
sonra dağı ancak içinden
..
Dağ Olmak
Bir köstebek gibi dürttü toprağı
Kocaman bir dağ olmak için…
Sonra kıpırdadı eller,
Debelendi ayaklar…
Dağ olamadı ama
Gene de umut vardı…
..
O'nu gösteriyorken, dağ, taş, bütün kainat,
Delilik değil midir, insandaki bu inat?
..
Ecdadımdan emanet, dağ, tepesi, deresi,
Şunlara söyle yurdum cennet vatan neresi?
..
'25. Doğum günün kutlu olsun oğlum.'
Oldun mu dağ olacaksın
En yükseğinden, en büyüğünden
Yolun aranmayacak, izin sürülmeyecek
Ne başından kar eksilecek
Ne üzerinden bulut
..
Yeni mevsimler yürüyor gönül köklerime, baharım sensin
Yağmur gözlerine fışkın imgeler yükledim, gözyaşın dinsin
Uzandım ellerine, dokundum yüreğine, ekmek gibi sevdim
Belikli saçlarınla sar yüreğimi, seninle türküler dile gelsin
Rüzgâra göğsünü vererek açar dağ çiçekleri, sızının köküne sarılarak. İçli bir türküyle gözyaşı dökerler geceleri. Yel alır yaprağını, toprağa düşürmeye korkar tohumunu. Yağmur ormanlarını özler dağ çiçekleri, gonca gülleri kıskandırır gülüşleri ve çok sesli bir ağıttır yürekten öpüşleri. Bunun için, dağ çiçekleri yüreğinde gizler, en yaşanası, en okşanası gizemli bilmeceleri.
..
bulut,
dağa yaslanmıştı...
dağ da güneşe...
dağ yanarken,
bulut ha bire ağlıyordu..!
aşk,
..
Ayaklanan, coşan
Bayrak açan, kaçan
Feryat, figan sesleri
Diyar diyar, dağ dağ
Beynimde çatışmaya
Yılışmayan mı kaldı ki
..
Ayazı yırtmaya zorlanıyor güneş
Üstündeki ağırlığı bir kaldırabilse koca dağ
O da biliyor
Her sıkıntı biraz vahşi doğar
Ölmekteyiz nasıl olsa azar azar
..
Dağ Yüreklimmmm..!
Ben seni ne çok sevdim!
Bebeğim!
Ben seni ne çok sevdim.
Biliyormusun.
Biliyormusun?
..
Bir masaldır anlattığım
Benim yazdığım
Dağ dağa düşman olmuş
Dağ dağa düşman olmuş
Hem de garip bir
Ceylan yüzünden
..
Gözler yorgunluğunu atar, dağı saran toprağa,
Şiirlerim, yüreğe renk veren oraların kokusunda,
Ayrı değer katmış özüne bereketli yağmurlarla,
Hayalim yeşil sevdadır, beni saran havasıyla.
Hissettiğim yalnızlıkta bir huzurdur bendeki,
Düşünceleri paylaşır, sarı yüzlü dağ çiçeği,
..
Yoklukla sınanmadan anlayabilmeli varlığın kıymetini. Özlem dağ gibi birikmeli ki vuslat uçurumdan düşmek gibi olsun. Ölüme en yakın öpüşleri saklamalı sevgiliye. Ateşe yürürken.
Âşıksan; hiç bir sevap sevgiliyle girdiğin günah kadar dindiremez, içindeki ateşi. Velhasıl kelam; aşkın ateşini yanmayı göze alabilmek söndürür.
..
alacağım seni bir gün
atımın terkisine
düşeceğim yollara
dağ bayır demeden
dağ çiçekleri arasında
tozu dumana katıp
..
Bağırsan ses gelir mi karşı dağdan,dağ kurumuş ot kaplı olsa bile.Çayır çimen midir aksi veren, toprağın iniltisi midir yoksa geriye dönen.? Ah bir anlasam taştaki nidanın tınısı ne renktir.Anlamak zor,anlatmak zor ne kadar kulağını yere versen..Ölüm sessizliği gibidir beklemek..Sadece bir ıslık duyulur nereden geldiği bilinmeyen...Asyacan Nermin Devrimci....
..
Bir serüven yaşadım mavilerin dağında
O dağ ki gökyüzünü akıtan serin ırmakta,
Hayaller dolaşıyor toprağının kokusunda,
Neşe buluyorum baharına gelen bulutunda,
Ruhu bedende yoran düşünceler atılıyor,
Rahatlık buluyor değişmeyen tatlı sevgiler,
Okyanusa ne gerek, genişlik serilidir orada,
..
Mektplar 8 iki defa yazıldı.ikiside dağda çay yapmak için yaptığımız ateşe atıldı.üçüncü defa yazılmayacak.mektuplar 8 ölümle yaşam arasındaki çizgiydi.bir mektup eksik olsun dedim.binlerce sevda mektubu yazılmıış bu dünyada...eksik bir mektup neydi...! neyi değiştirirdi.? mektuplar 8 hiç yazılmayacak.kanser acılarıyla ölsemde yazmayacağım.mektuplar 8 bir dağ başında kül şimdi..senin o külleri okumak isteyeceğin günlerinde olacak...
..
İnsan içindeki yolculuğa doğru gittiği yere yüreğiyle gitmeli...
Toplan gidelim yüreğim bir dağ çiçeğinde kelebek olalım... Şimdi tebessüm zamanı acılara... Başını kaldırıp göğe, gözyaşlarını bir kuytuya saklayıp, umutsuzlukları bu şehre gömerek, umudu vurup terkine gitme zamanı şimdi yıldızlara. Varmı daha ağır yük, hasret çekmek kadar. Hasreti de vurup sırtımıze gidelim yüreğim...
Aldırma olup bitenlere, korkma! Siliver geçmişi içine sinmeyen bir şiirin son dizesi gibi.
Dört yanımız kin, nefret dolu, Dört yanımız cehennem, Haydi kalk yüreğim.. Geç kaldık deme sakın, bittik tükendik deme... Daraldım bunaldım deme, yollar dikenli deme... İçindeki yolculuğa doğru git sabah olmadan, şehir uyanmadan, kar yağmadan yollara... Toplan gidelim yüreğim, topla hayallerini ve dudağındaki kan güllerini, ihanetlerin dağladığı ateşlerde pişmeden yetim ruhumuz gidelim, gidelim buralardan düşmeden ateş canevimize...
..
Gökyüzünde bir yıldız gibi yalnız
Habire dolanır hiç kavuşmayız.
Bir dağ, binler dağ daha zaman
Ulaşmak koşulan yaklaşılmayan
..