Otuzundan sonra düştü,
İlk ölüm korkusu yüreğime...
Yaşanan hayatın,
Ve insanların;
Ölümlü olduğuna daha çok inandım.
Değdikçe düşüncelerim,
Övünme kadınlığınla…
Ellerinin okşama,
Dudaklarının öpme,
Yüreğinin sevme,
Gözlerinin seçme hakkını
Veremedikten sonra.
Sensizliğe ne kadar dayanırım bilemem.
Bir çırpıda ben seni unuturum diyemem.
Dinle beni biraz yar, bildiğim tek bir şey var;
Kolay kolay ben seni şu kalbimden silemem.
*(1995/1996 yıllarında TRT güfte denetiminden geçti.)
Dün akşam baktım da,
Albümdeki resimlere.
Anılara gömülen,
Vefasız isimlere.
Kimi mutlu göründü.
-Alper'e
Doğruluk terazisini kurdum senin yüreğine
Erdemin gramlarını bıraktım o ellerine.
İster doğru, ister yanlış; ister eksik, ister fazla...
Ayarının verilmesi kalmış senin hünerine.
Aşkta yüzüm gülmeyince, kaderimi suçlarım.
Neden erken ağardı o simsiyah saçlarım?
Takıp peşine gittin çağlayan gençliğimi.
Sitemi hep sanadır o mahzun bakışların.
*(1995/1996 yıllarında TRT güfte denetiminden geçti.)
Şiir Sevdası(*)
-Ali Yüce’ye
Yolda karşılaşmış iki şiir.
Gelmişler göz göze.
Dönmüş yürekleri
Nedir bu usumda üreyen sözcükler!
Nedir bu inleten rayları? ..
Ne bir düdükle duruyor,
Ne bir işaretle.
Birbiri ardısıra çıkıyor
Peronlardan şir tramvayları.
Seni bir çiçeğe benzetirim düşündüğümde.
Kuytuda tomurcuklanan kardelen...
Al yanakları buzullaşan;
Hüzüne direnen bir çiçek.
Hüzüne direnen bir çiçek...
-Bosna/Hersek halkına.
Kar, kış ve ölüm
Peşpeşe dizildi yollara...
Kurşunlar kinle bilendi.
Bombalar öfkeyle.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!