Çok Sonra - Garib Çoban Şiiri - Engin De ...

Çok Sonra - Garib Çoban

Dirençsizliğin gücü hayran olmaktaki bağlılıktır.
Sevginin yerine putlarını koyanlara başarısızlığa giden yol olduğunu öğretti.
Rüzgara karşı eğilmeyen ağaçlar eninde sonunda kırılır.
Su, direnmediği sürece her zaman yolunu bulur.
O, şair olduğunu bir an unutmaz!..
Şiirinin ödev ve sınırını bir an bile aklından çıkarmaz.
Sen okuma yazma bilmezsin diye boş değil kainat kitabının içi.

Yeni bir gönüle bile girmeye kalkışmaz.
Karşılıksız seven büyükler arasında bir ayrım yapmaz.
Gerçekten kendimiz olduğumuzda.
Birçok insan uzaklaşır.
Ancak bu, doğru insanların gelmesi için alan yaratır.
Kim karşına geçip de ben şeyhim derse o bil ki Hak ile senin arana girmeye çalışan bir uğursuzdur, ve aşk der ki, bilen söylemez, söylenen bilmez.
Seni bağlayan tek şey sevme arzusu olsun.
Ve seni öldüren tek şey sevmemiş olmaktır.
Sen okuma yazma bilmezsin diye boş değil kainat kitabının içi.

Hayatla savaşmak yerine onun akışına kapılırsanız her şey daha kolay olur.
Suyun kayayı yenmesi kuvvetle değil, ısrarla olur.
Söyleyeceğine önce sen inanacaksın.
Hakikat tecrübe istemez.
Aranmadan durulmadan hakikat çıkar mı ortaya?..
Sadelik mutluluğun anahtarıdır.
Söylediğinde beklentisiz, içten olacaksın.
Değiştikçe derinleşti hakîkât pınarı olan teheccüt vakti.
Söylediğinde kelimeye de kalbe de adaletli olacaksın.
Sen okuma yazma bilmezsin diye boş değil kainat kitabının içi.

Teheccüt vakti ruh alemine dal da onu bir de benim gözümden gör.
Şems vakti sen surete kanmışsın,sözlerin şekilden ibaret.
Ne söylediğini bilecek, laf olsun diye söylemeyeceksin.
Ağzından çıkmadan kalbinde o sözle helalleşeceksin.
Işık ne kadar parlaksa, gölge o kadar koyu olur.
Karşındaki muhatabına muteberlik vereceksin.
Sözlerim sana değer veriyor mesajı vereceksin.
Sen okuma yazma bilmezsin diye boş değil kainat kitabının içi.

Bir dostla yakınlık kurduğunda sana karşı değişirse, sen ona karşı sabret, onu mazur gör.
Çünkü onun farklı ruh halleri vardır.
Zaten sen bile kendi halin üzere sabit kalamıyorsun ki, başkasından bunu nasıl bekliyorsun?..
Kendimizi hâlâ bütün gördüğümüzü sandığımız aynanın kırılmaması için haykırmadığımız gerçekler var.
Sonra, o kişinin senin için istikamet üzere olmasını nasıl bekliyorsun.
Sen okuma yazma bilmezsin diye boş değil kainat kitabının içi.

Sen Rabbine karşı istikamet üzere değilken?..
Allah Teâlâ insan hakkında şöyle buyurdu!..
İnsana bir zarar dokunduğunda, yan yatarken, otururken ya da ayaktayken bize dua eder. Fakat biz sıkıntısını giderince, sanki kendisine dokunan o zararı bizden yardım isteyerek hiç çağırmamış gibi geçip gider. (Yunus -12)
İşte, zararını gerçekten gideren Allah’a karşı böyle davranıyorsa, kendisi gibi bir yaratılmışa karşı vefasızlık etmesi nasıl yadırganabilir ki?..
Sen okuma yazma bilmezsin diye boş değil kainat kitabının içi.

Vizyonlarınız ancak kendi kalbinizin derinliklerine bakabildiğinizde netleşecektir.
Dışarıya bakan rüya görür.
İçine bakan uyanır.
İki şahsiyetin buluşması, iki kimyasal maddenin temasına benzer.
Eğer bir reaksiyon varsa, ikisi de dönüşür.
Ve Dilimden çıkan kalbimin sesi, teminatıdır bana güven, diyeceksin.
Sen okuma yazma bilmezsin diye boş değil kainat kitabının içi.

Aslanlı Hünkar'ın beni kabul etmeyişi içimde bir sızı olup yerleşti.
O, Allah dostu idi.
Eğer beni kabul etmediyse başkaları da kabul etmeyebilirdi.
Bu fikir Ya Tapduk Emre de beni istemezse!sorusunu aklıma düşürdü.
O da beni istemezse bilmeliydim ki Allah'ın rahmetinden sürülmüşüm.
Rahmetten sürülen kul, başıboş bırakılmış sayılırdı.
Kul başıboş kalırsa yol azıtır, kulluktan çıkardı.
Bu durumda dostluğu tazelemekten gayrı çarem yoktu.
Bütün yol boyunca, bu düşünceler beynimi bir kurt gibi kemirip durdu.
Sen okuma yazma bilmezsin diye boş değil kainat kitabının içi.

Sizin gibi bir ruhun, benim gibi bir kalpte canlandırdığı şefkat, saygı, hürmet, hayranlık, bağlılık ve hayranlık nedir?..
Pes ediyorum!..
İnsanın konuşması sonsuzluğu ifade etmek için yaratılmamıştır.
Ben başıma gelenler değilim, olmayı seçtiğim şeyim.
Ve ben Seni seviyorum demekle yetiniyorum!..
Aşırılığın yüceltildiği bir dünyada yaşıyoruz.
Garibler ise mutlak sadeliğe inanıyordu.
Sen okuma yazma bilmezsin diye boş değil kainat kitabının içi.

Mutlu olmak için daha fazlasına ihtiyacınız yok, sadece daha azına ihtiyacınız var.
Huzur biriktirdiklerinizden değil, bıraktıklarınızdan gelir.
Basitleştirdiğinizde hayat daha netleşir.
Bitmesi değil, Pirim Hacı Bayramın makamında hiç başlamaması gerekirdi bu aşkın.
Tanıştığınız herkes sizin bilmediğiniz ama bilmeniz gereken bir şeyler biliyor.
Onlardan öğrenin.
Mükemmelliğe, eklenecek hiçbir şey kalmadığında değil, çıkarılacak hiçbir şey kalmadığında ulaşılır.
Gerçek güç yumuşaklıkta yatar.
Sen okuma yazma bilmezsin diye boş değil kainat kitabının içi.

Hiç gelmeyen, yumuşaklığın gerçek güce ulaşma anahtarı olduğunu söylemiştir.
Su nazik olmasına rağmen zamanla taşı aşındırır.
Gerçek ilişkiler açıklık üzerine kuruludur.
Ruhlarımızın mekanlarında belirsizliğe yer yoktur.
Biz süslü sözlerin veya geçici vaatlerin peşinde değiliz.
Güneş ışığı gibi samimi bir varlığın peşindeyiz.
Zorluklarınız ve sıkıntılarınız için şükredin.
Çünkü bunlar bereket içerir.
Sen okuma yazma bilmezsin diye boş değil kainat kitabının içi.

Karanlıktaydım ama üç adım attım ve kendimi cennette buldum.
İlk adım iyi bir düşünceydi, ikincisi iyi bir sözdü, üçüncüsü iyi bir eylemdi.
Aslında insanın zorluklara ihtiyacı vardır.
Bunlar sağlıklı kişisel gelişim, bireyselleşme ve kendini gerçekleştirme için gereklidir.
Kararlı, gösterişten korkmayan.
Esneklik her zaman katılıktan üstündür.
Sabır ve uyum, kaba kuvvetin üstesinden gelir.
Bu şefkat, saygı, takdir, hayranlık, bağlılık ve karşılıksız sevgi karışımını hangi kelimelerle ifade edebiliriz?..
Sen okuma yazma bilmezsin diye boş değil kainat kitabının içi.

Verdiğim karşılıksız sevgiden asla pişman olmayacağım.
İade edilmemiş olsa bile.
Aşk, verene mutlaka geri döner.
Ben de onları gönül evrenine ekmeye devam ediyorum.
Sessizce, yavaşça.
Bir gün çoğalarak geri dönecek.
Su gibi ol!..
Uyumlu, sabırlı ve her zaman hareket halinde ol.
Korku zihnin yarattığı bir yanılsamadır.
Korktuğunuz her şey kendi zihninizin bir ürünüdür.
Sen okuma yazma bilmezsin diye boş değil kainat kitabının içi.

Başarısızlık korkusu sizi ilerlemekten alıkoyar.
Kaybetme korkusu, ihtiyacınız olmayan şeylere tutunmanıza neden olur.
Korkunun sadece bir düşünce olduğunu anlarsanız, korkuyu kaybedersiniz.
Olabilecekler hakkında endişelenirseniz, gereksiz yere acı çekersiniz.
Anı yaşayın.
Bilinçaltını bilinçli hale getirmediğin sürece o senin hayatını yönlendirecek ve sen buna kader diyeceksin.
Daha azını yapıp daha fazlasını başarma sanatı.
Sen okuma yazma bilmezsin diye boş değil kainat kitabının içi.

Aşk, yani çabasız eylemden söz eder.
Hiçbir şey yapmamak anlamına gelmiyor, doğru zamanda doğru şeyi yapmak anlamına geliyor.
Bir şeyi zorladığınız zaman onun doğal akışını engellersiniz.
Karşılıksız sevgi için tek bir dil vardır.
Aşkta olduğu gibi.
Kendi karanlığınızı bilmek, başkalarının karanlığıyla başa çıkmanın en iyi yoludur.
Sevilir, saygı duyulur ve onurlandırılır.
Öte yandan, doğal ritmi takip ederseniz, daha az çabayla daha fazlasını başarırsınız.
En iyi lider kendi iradesini dayatmaz, her şeyin kendi yolunda gitmesine izin verir.
Sen okuma yazma bilmezsin diye boş değil kainat kitabının içi.

Verdiğin, kat kat geri döner.
Tao, evrenin döngüler halinde işlediğini öğretir.
Karşılık beklemeden verirseniz, karşılık beklemeden alırsınız.
Çünkü sana tekrar seni sevdiğimi söylemek istedim.
Ve o kelime sen olmadan söylendiğinde acı verir.
Başkalarına yardım ederseniz, evren de size yardım eder.
Dünyaya gönderdiğiniz enerji size geri dönen enerjidir.
Sen okuma yazma bilmezsin diye boş değil kainat kitabının içi.

Ne kadar çok verirsen, o kadar çok alırsın.
Gerçek bilgelik bilgi biriktirmek değil, hayatı anlamaktır.
Deliler Şeyhi, akıllı insanların her şeyi bilmediklerini, ancak esas olanı bildiklerini söylemiştir.
Sen, söylediğin kişi değil, yaptığın kişisin.
Her şeyin cevabına ihtiyacınız yok.
Kimseye bir şey ispatlamak zorunda değilsin.
Zekâ sadelikte yatar.
Sen okuma yazma bilmezsin diye boş değil kainat kitabının içi.

Akıllı kişi rekabet etmez, bu yüzden onu kimse yenemez.
Her şeyi kontrol etmeyi bıraktığınızda, her şey yoluna girmeye başlar
Kontrol bir yanılsamadır.
Hayat aslında kırk yaşında başlar.
O zamana kadar sadece araştırma yapıyorsunuz.
Birini seni sevmeye zorlayamazsın.
Hayatın sana istediğini vermesini zorlayamazsın.
Ama eğer bırakırsan, evren sana ihtiyacın olanı vermenin bir yolunu bulur.
Sen okuma yazma bilmezsin diye boş değil kainat kitabının içi.

Akıntıya karşı mücadeleyi bıraktığın zaman, nehir seni tam da gitmen gereken yere götürür.
İnsanın en büyük düşmanı kendi zihnidir.
Zihin var olmayan sorunları yaratır.
Asla gerçekleşmeyecek şeyler için endişeleniyorsun.
Başkalarında bizi rahatsız eden her şey, kendimizi anlamamıza yol açabilir.
İnsanın başına bela olan kendi benliğidir.
Geçmişle kendine eziyet ediyorsun, artık onu değiştiremediğin için.
Huzur, zihninizin kölesi olmak yerine, ona hakim olmayı öğrendiğinizde gelir.
Sen okuma yazma bilmezsin diye boş değil kainat kitabının içi.

Bir adam başkalarından daha fazlasını biliyorsa, yalnız kalır.
Düşünce durduğunda, hakikat ortaya çıkar.
Niye hissetmiyorum dünkü beni.
Çık artık ordan, onu geri istiyorum.
Gel teheccüt vakti birlikte bulacağız o garibi.
Önce beni unutalım.
Yatakta uyumadım yıllarca.
İşte şems vakti bana aynada görünen o yüz nerdesin.
Sen okuma yazma bilmezsin diye boş değil kainat kitabının içi.

Dünya sana kim olduğunu soracak ve eğer bilmiyorsan dünya sana söyleyecek.
Hiçbir yerde bulamıyorum, kaçıyor benden.
Kim olduğunu sonunda hatırladın mı?..
Beni ben yapan şeyin o alna konan besmelenin aşkına yenilmektir.
Unuttun mu?..
Sen sevgiye soğuk ve kalpsizsin.
Bugün hepimiz vurulduk.
Ben olmak karşılıksız sevmek demek.
Geri tek bir soru kalır ilk buluştuğumuz kabir başında her zaman!..
Gel bakalım sen kimsin birlikte arayalım.
Varmıdır, kendini arayacak dermanın?..
Sen okuma yazma bilmezsin diye boş değil kainat kitabının içi.
(Y.ed - Biz Bu Dünyaya Niçin Geldik Albümü)