1
Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen
Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu
Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen
Kum taneleri var ya onlardan birindeyim
Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor
Çok şey var ki, geride kaldı
Dönüş yolları kapalı,
Kara otağ içindeyim;
Yerde de kara bir halı...
Çok şey var ki geride kaldı
Nice sisli-sevgili yüz
Devamını Oku
Dönüş yolları kapalı,
Kara otağ içindeyim;
Yerde de kara bir halı...
Çok şey var ki geride kaldı
Nice sisli-sevgili yüz
Sevgili Ahmet TELLİ,
Yıllar önce yazıştığım, benim için Türk şiirinde özel bir konumu her zaman olacak bir ozandır. Çok yıllar önce öykülerimden birinde geçen 'memur mavisi' kavramını yadırgamıştı. Ne de olsa Ahmet Telli bir Ankara (bozkır) ozanıydı ve her yanı lacivert memurlarla sarılıydı. Biz İstanbullular laciverte o kadar uzağız ki... Biz olsa olsa laciverti sadece Ankaralı memurlara uygun bulurduk ve o nedenle öykümüzde bile lacivert sözcüğünü kullanmayı istememiştim. Ankara'ya lacivert, İstanbul'a ise olsa olsa bulut mavisi, deniz mavisi yakışırdı. Ayrıca Sevgili TELLİ, benim 'Bir beşik gibi deniz' nitelememi yadırgamıştı. Bu da bozkırdaki birinin denizin içindeki bir dandalı ve o sanadlın içinde bulunanları bir bebek beşiği gibi salladığı bilgisinden uzak olmasıyla ilgiliydi. Sevgili TELLİ, çocuk şiiri yadığına göre belki beşiğin salınımını artık öğrenmiştir diye düşünüyorum. Sevgili TELLİ OZANIMA pekçoksevgiler ve saygılarımı gönderiyorum. Tüm eleştirilerine karşılık benim için her zaman özel kalacak bir ozan Ahmet TELLİ. Türk şiirninde her zaman anılacak. Ayrıca, ufuklu ve aydınlık çabaları Türkiye Yazıları anjıtsallığında da yaşayacak...
'..... ... ...
Aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık
... ..... ....
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben .....'
Vasata yakın sefile uzak bir şiir. Şiir görev yüklendiğinde hafifleşiyor galiba.
Ahmet Telli'nin en çok okuduğum şiirlerinden biriydi, bu güne kadar böyle etkilememişti beni. Sanırım şiirin kritiğini olumsuz yapanlar yüzünden oldu bu. Uzun anlatmış anlatıcı..Saygılar.
Msralar fazla uzun olmuş. biraz anlanmıyor, ama yine dediğim gibi o kadar güzel şiirlerimiz dururken neden böyle şiirler konur anlamadım.
Hani hayatın gerçekleri, hani hakikat, nerede muhabbet bulamıyorum ben.
Bence bu şiirde ifsat,inkâr var...Bu şiirden taşan müfsit duygular...Ne okudun,ne anladın sen bundan;?...Belki dil uzatmış sonsuza kadar...
Okudun;ne anladın,neden sevdin ki ?...Anlamadan beğenmek,sevmek seninki...Şâir çıksın,o çocuk kim,söylesin;?...Bilerek seversin o zaman,belki...
'..Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa
Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun
Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların..'
söz konusu Ahmet Telli olunca fazla söze gerek yok sanırım.. yukardaki dizelere benzer yüzlerce dize yazılabilir, ki vardır zaten zihnimizin bir köşesinde.. bütün şiirseverler dostlara üstadın şiirlerini kendi sesinden dinlemelerini tavsiye ederim.. Piyano, klarnet, keman ve cümbüş'ün biraraya gelerek bu kadar etkileyici olabileceğini düşünemezdim doğrusu.. ama söz konusu Goran Bregoviç olunca işler değişiyor tabi ki.. yanlış hatırlamıyorsam müziklerin büyük bir kısmını o yapmıştı..
Güzel,keyifli bir şiir okudum.Ahmet Telli beğendiğim Şairlerden biri zaten...
tek kelime süper
Yaşamı çocuk gözlerden gördüm.Emanet.
Sevdayı çocuk yüreklerde bildim.Armağan.
İnsanı manada buldum.Çocuktum.
Vahşeti varolmanın yüceliğine yakıştıramadım.
Onlarda bir vakit tanırdım.Çocuktu.
Kalemine sağlı.Ahmet Telli.
Bu şiir ile ilgili 111 tane yorum bulunmakta