Tut ellerimden
çocukluğumuza gidelim
Yüzleşelim unutulmuş hayallerimizle
Kanatlansın küçük sevinçlerimiz
Yeniden uçmayı anımsasın yüreğimiz ...
*
Tut ellerimden
evimize gidelim
Yanıyordur odun sobası
Çaydanlık bir şarkı tutturmuştur
Kestane kokusu da sinmiştir odamıza...
*
Tut ellerimden
oturalım bir kış akşamının dizlerine
Buğuludur şimdi penceremizin camı
Sokak lambaları da yanmıştır birer birer.
İnsanlar geçiyordur önümüzden , hepsi dost_ arkadaş...
*
Tut ellerimden
Ki , geriye gidebilsin zaman
Sen *Kibritçi Kızı* anlat yine bana
Çocuk yüreğim yeni baştan yazsın öyküyü
"Çocuklar üşümesin , aç da kalmasın ! " diyerek...
*
Tut ellerimden
yenilsin umutsuzluklar
Bir gölge oyununda ,
uçuşsun * Sadako 'nun Turnaları...
Sobanın aleviyle ışıldayan duvarda
*
Tut ellerimden
çocukluktan kalan ellerinle
Ne kadar uğraşsam da , yeniden yazılmıyor öyküler.
İnsanlar geçiyor önümden , birbirine el gibi
Çocuklar hayallerde bile , aç_ biilaç...
*
Tut ellerimden
sıcacık kışımıza gidelim
Yanıyordur odun sobamız
Hem kestane de kokuyordur odamız
Büyüklerin kışları çok amansız , bilesin...
Tut ellerimden
Yüreğim çok üşüyor... Hem de çok..!
_____________(25.12 . 1017 güncesi )
Hümeyra GünKayıt Tarihi : 27.12.2017 11:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir kitapta okumuştum : ** İnsanoğlu korktuğunda , zamanı üç şekilde yaşama, ya da içinde yaşadığı zamandan üç şekilde kaçma eğiliminde bulunurmuş. -Geçmişe özlem duyarak -Dişlerini sıkıp geleceği bekleyerek - Ya da ne geçmişi, ne geleceği düşünmeden anın içinde kalarak. Onu anımsadım bu şiiri yazınca. Zaman zaman bu çağdan , bu çağın sevgisiz söylemlerinden korkuyorum ben de.Bu yüzden, bir yanım geçmişe sığınıyor, korunurmuş gibi... Ama mücadeleci yanım sa , Nazım'ın verdiği söze kanıp *güneşli günlere* inanıyor... "Bekle" diyor... İyilik ve kötülük daima savaşırken, dilerim iyilikler , güzellikler başarılı olur da , dünya rahat bir nefes alır Hazır yeni bir yıl kapıdayken ; "İyiliğe , güzelliğe ,sevgiye, barışa inansın tüm insanlık..."diyelim, dileyelim...

Değerli Öğretmenim " Çocukluğumuza Gidelim " şiirciğim sizin emeğinizle,güzel yorumunuzla, güzel bir müzikle, güzel görsellerle harika bir video haline dönüşmüş.
Bu anlamlı armağan beni çok mutlu etti. Gözlerim dolu dolu kaç kez izledim. Emeğinize , yüreğinize sağlık. Çok teşekkürler ediyorum.
Dostluk en büyük zenginlik 'der dururum , çok şükür ki Allah bana sizin gibi dostlar, tertemiz dostluklar nasip etti .
Hep inanmışımdır kan bağı olmadan da kardeş olunabileceğini...Bu inancım sizler sayesinde hiç sarsılmadı.
Bu sanal ortamda , her şey ,herkes maskeli dolaşırken , böylesi içten temiz dostlukların kurulması , tam da umudun bittiği noktada , bir vaha misali nasıl da nefes aldırıyor insana...
Kendi dünyamda *o güzel insanların , o güzel atlara binip gitmediğine inanırım...Çok şükür halen hepsi bizi bırakıp gitmemişler...Yani daha umut var...
Değerli Hikmet Hocam siz ta başından beri hep benim yanımda oldunuz. Yol yordam gösterdiniz, yardım ettiniz...
Burada bir ailem olduğunu anımsattınız. Hakkınızı ödeyemem.
Hep var olun diyerek,sağlık huzur dolu nice yıllar diyorum...
Saygı ve selamlarımla.
(Not.. Kaç kez uğraştım bir türlü videoyu ekleyememiştim. Sayfaya teşekkür yazmaya geldim , baktım video da eklenmiş. Bu nasıl güzel bir dostluktur. İyi ki varsınız , hep var olun siz dediğin değerli dost. Sizi saygımla selamlıyorum. Emeklerinize sağlık )
Ahhh... ahhh... çocukluğa gidebilmek keşke mümkün olsaydı, kendi adıma koşarak giderdim.
Tebrikler ve paylaşımınız için teşekkürlerimi yolluyorum.
Sahi... Hadi desem...Tutsam ellerini. Say ki gittik. O tadı bulabilir miyiz?... İşte yazlık...Kibar adı şömine. Ama ne dumanı var ne isi. Tadı çıkmıyor ki.Üstelik dışarıda kar yağmazken... Ne tatlı gelirdi o meyve kuruları. Kestaneler ve daha neler. Şiir nasıl da canımı çektirdi o güzellikleri...
Neler anlatırdı babacığım eskilerden...
Şu an dışarıda acı bir ayaz. İçerisi sımsıcak. Kalorifer jeotermalle çalışıyor. Hava kirliliği bile yok. Şimdi desem ki: " meşe odununun yanarken çıkardığı çıtırtıyı, ıslaksa suyu sızarken çıkardığı cızırtıyı, kendine özgü kokusunu özledim". Eminim birileri Nankör!...diyecekler bana ya da Şımarık!:...
Amam inan ki hiç biri değil Hümeyra öğretmenim. Gerçekten özledim. Fakat sonra düşündüm de...Annem, babam, ninem, kardeşlerim olmadan ne tadı olur orada olmanın?:::
Harika bir şiirdi. Çok duygulandım...Zaman tünelinde tatlı bir gezintiye çıktık birlikte. Emeğinize, yüreğinize sağlık can öğretmenim. Nicelerine diyorum... Sevgimle....
TÜM YORUMLAR (18)