Nereye yolumuz düştüyse,
gittiğimiz her yeri benimsedik.
O yerin türkülerini,
insanlarını gönülden sevdik.
Biz gurbetle sılayı dost eyledik.
Hep bir gelecek var yasamımızda.
İçimizde saklı bir sır umutlar,
bir hasret var yeni bir gün doğuşuna,
soru dolu bakışlar hani yeni gelecek?
Bugün de dün gibi.
Say ki,
teninde fesleğen kokusu lacivert bir ege akşamı.
Say ki,
kaşın, gözlerin, gülümseyen gamzelerin.
Say ki,
sözlerin,
Kimseler anlamaz,
anlamadığı içinde bir halta benzetemezdi.
O,
kapılardan sığmayan,
dağ gibi efkarımı görünceye kadar…
O aklındaki alaboralar,
serseri fırtınalar,
gamzelerinde umudu yalayan bir imbata dönüşür.
Yeter ki,
eksik olmasın yüreğindeki kavgan.
O hiç geçmez sandığın zaman,
Ah Hasan Hüseyin;
Baktığım, görebildiğim her evin penceresinin
çürümüş pervazına tutunmaya çalışan bir umut.
Düştü düşecek
Ve
Saçaklarında uğuldayan kovanlar
Barış diyorsun ya kardeşim;
Daha söylemeye başlamadan,
içinin ısındığı barış.
Perdelerini çektiğinde odanı dolduran huzura rağmen,
ışıklar söndüğünde ürküten karanlıklara meydan okuyan,
bir türlü dikiş tutmayan çığırtkan akıllara inat,
Sus,
hemen itiraz etme.
Baş başa bırakalım,
değsinler yürek yüreğe,
çözsünler mutluluğun sırrını.
Aklımızı alıp,
Bir şeyler olmalı kıpırdanan hayatta
Tomurcuğunda çiçek
Kozasında böcek
Yüreğinde sevgi
Düşüncelerinde insanlık olan
Bir canlı gibi..




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!