Bakma ilk mektepten sonra adam gibi okumadığıma
Şimdiki şu serkeş görüntüme Ahmet abi
Fiyakalı bir çocukluktu benimki
Siyah önlüğüm, kolalı beyaz yakam
O günlerden sonra başlayan Beşiktaş sevdam
Bahardı o zamanlar
Saat; 15.00..
yerimi almak,
zılgıt yememek yokluğumdan dolayı.
Bir telaş koşuşturmakta içimde geç kalmamak için.
İçtimaya çıkmış bir asker gibi,
hazır olda bekliyorum şimdi balkonda.
Geçmiş güzellikleri anımsa diyemem sana,
bu kıskanırım diyen ayrılığa haksızlık olur.
Ama olur da,
seni çepeçevre sarıp sarmalamış kalabalığın içinde,
gözlerine bir sızı takılırsa.
Unuttuğun delibalım güzünü hatırla..
Koşar adım içimdeki çocuğu sobeleyen,
çocuksu sesinle yerle bir oldu.
Bak ben büyüdüm, kocaman oldum yalanım.
Ötesini hiç düşünemedim,
bağışla beni, ben bir türlü büyüyemedim.
Her gün batımında,
çakırkeyif bir akşamı avutma telaşı benimki.
Sussam aymazlık, susmasam şiir sanki.
Bir zamanlar gözünde devasa bir çınardım
Sen
İçimi hiç bilmez yıkılmam sanırdın
Oysa ben hep içime kanardım..
Aklımda sen,
yüreğimde sen.
Ah bu çoğul yalnızlığım.
Nasıl kıskanıyorlar bir bilsen..
Uzaktan da olsa,
mutlu olduğunu, gülümsediğini bilmek ne güzel.
Suskunluğumla çok iyi anlaşan keyfin nasıl,
hem sonra yakın olup da ne olacak?
Günün her anına sıkıştırılan,
ve;
Ah ömrüm;
bu ne dakiklik.
Ne yalnızlığın suç haline,
ne de ayrılığın güç haline.
Hatta unutulmanın hiç haline,
hiç bir şeye geç kalmadın.
Beklemiyordum dönmeni,
şaşırdım birden seni tekrar görünce.
Hatırlar mısın?
Bir şiirden yaratmıştım seni..
Özür dilerim,
kapıda kaldın.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!