İnsanlar geldi kapıma kilitlerimi açamadım,
Açtıklarım kovdu evimden beni,
Korktum.
Elimde kalan “hiç bir şeyleri” sevemedim.
Ne yollardan geçtim ben bilmezsin, tozu dumanı bir olan çöllerden.
Bir an da parçalandı hayatlar, bölündü yıllar
Doğduğum günden belli zaten, Şubat soğuğu
Sakın isyan zannetme Gülümse Gülüm
Seni özleyecek kadar tanıyamadım bile,
Sadece dudaklarında bir tebessümle hatırlıyorum an ve an…
Zemheri yalnızlık
Söyle neden üzerime bu kadar geliyorsun dostum?
Bırak biraz nefes alayım.
Hiç düşünmez misin?
Benimde kendime göre bir hayatım var.
Seni görmektir bir bakıma anlamak!
Bir döküntü gözyaşın var,
Ara sıra canlı cansız yere düşer.
Sesin geçmişe karışmış “gel” der.
Elbette gelirim ama sonucu!
Ne güzel…
Güneş açardı bir zamanlar.
Ya ben güzelce bakardım gökyüzüne
Ya da farklı bir gülümseme bulurdum sende.
Ne güzel…
Çimlerin üzerindeki nemli yeşillikleri beraber boyadığımız günler
Ah o günler geride kaldı sevgilim.
Sana yenik bir gün daha uzaklaştı benden
Hazır bir sevda ayıkladım sana
Bu sahte dünyada
Yapraklar süpürüyor sokaklarını
Ey güzel İstanbul, sevgilinin rüzgarı ile...
Söyle kaç sevdaya şahitlik yaptın?
Kaç yağmurda sardın birbirini sevenleri?
Ve kaç ayrılık yaşandı bakışlarında?
Sen de adına sevda dedikleri gibisin
Ey Vatan
Sinesinde beslendiğim Vatan
Kim bilebilirdi ki verecektim sana bu canı
Kim bilebilirdi kalacaktı toprakta anlım
Yaprakları okşayacaktı daha nefesim
Olmadı...
Yar ben buraları tanıyamaz oldum, biliyor musun?
Bir farklı geliyor artık sabahlar ve farklı oluyor akşamlar.
Ne kadar anlatmaya çalışsam beceremem, son çırpınışlarımı! ! !
Yar ben buraları tanıyamaz oldum, bilmiyorsun.
Kaç saniyenin içinde anlık kayboluşlara düştüm, salise misali anlarda.
Ne kadar hissetmeye çalışsan da olmaz, geç kalırsın bana.
Gözlerin bir hoş bakar bana,
Bilmem âşık mı oluyorum?
Kim bilir belki de kayıp bir şehri buluyorum gözlerinde.
Unuttuklarım…
Unutulduklarım…
Uzun zamandır aradığım yüzümü görüyorum,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!