Aşk ateşinde kulları hayat pişirir
Cehalet kafaları değil idrak şişirir
Sus dinlemez ne mümkün susmak
Onun için kolay olan şiddet kusmak
bu pis bedenleri alırsın bağrına
bu kadar kötülük gitmez mi ağrına
kim karşı çıkacak senin çağrına
her canı aynı potada nasıl erittin
Bunca pis bedeni alırsın bağrına
Bu kadar kötülük gitmez mi ağrına
Kim karşı çıkacak senin çağrına
Her canı aynı potada erittin
Bir emir geldi Adem’i dirilttin
***
insanı aşındırır bazı mekanlar
Cepte para yoksa camekanlar
Avm’ler var yaşarken fonda
En kıymetli markalar donda
Sirke satan yüzünle
bir gün sinir bir gün hüzünle
Müşteriyi ısıran gözünle
Esnaf olunmaz ya Ahi!
***
Sabah aç dükkanı kuşlukta
İstanbulu'u özlüyorum
Önce burnum karıncalanıyor
Sonra direği sızlıyor, sızım sızı
Durmadan yaşıyorum her yazı
Ve o muhteşem Boğaz suyu
İstinye'deki kotraların koyu
Bir ilaç lazım yok olsun dilde sığlıklar
Yalana takılan iskandil gibi ağırlıklar
Gül bahçesinde göğeren çalılıklar
Bilmiyorsan haddini sus, kapat çeneni
Ey Şair! Duyma bu kelam bozar seni
Çıkınca tünelden takım türübünler kalkar şaha
Kalkedonun Boğaları varsa dar gelir sana saha
Sana laf edenler düşer elbet bir gün aynı aha
Adaleti galibiyettir Saraçoğlunda bu hukuktur
Sağda solda laf edenler var takmam guguktur
***
Korular vardı boğazda
Duvarından sarkan manolyalar
Ihlamurun mis nefesi
Dalına astığım saka kafesi
Ortada kocaman bir bahçe
Bahçevan dayım
Anılar hayatın telvesi Şiirler köpürüyor
İdamlıklar suskunların yüzüne tükürüyor
***
Mürekkep kıvamında cıvık kırk yıllık hatırlar
Sevilmez suç ortağı olmayan bütün satırlar
***
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!