Nesiller bilgi yerine kul kula
kaybolmuş vicdanlarda pusula
kimde mal mülk kimde mevki Mekke
Modern dünyada facebooklar tekke
Bazısı Meş'aledir
Yandıkça aydınlanır etrafı da
Cahil sanır ki aydınlık kendinden yayılır
Gevezenin söylemine gevezeler bayılır
karşılıklı hayranlık dernekleri faal
alkışlar, Şakşakçılar ve yalakalar
zamanda koşuyoruz son sürat
ayağa takılan taşlar mukadderat
Kolay değil düşmeden dik durmak
Semeri nefsinin sırtına vurmak
Dik durmak için omurga lazım
İnsanız ya bizdeki fıtrat beşer
Ancak kabuğunu kıranlar yaşar
dediler ki insanda kabuk kalın
Çıkma temiz böbrek varsa alın
Ciğerlerimiz iki milyon yaşında
evrilmiş gelmiş hayatının başında
Aşk kalmışsa ancak gözde
Demir kızarır kızgın közde
İyi olan ses etmez ezilir özde
Yandım bittim küle döndüm
Çelik suyla ben aşkla söndüm
***
Ben anlamam düğüm dili çöz
Deşerim içimdeki siğilleri söz
Sıkıntıyla çıkar insandan öz
Bundan boş sayfalara akarım
Gemi yerine şiirleri yakarım
***
Ah Yıldızlar! gök kubbenin mihenk taşları
Kör dürbünlerin rimelle yaylanmış kaşları
***
Gözlükleriniz mikroskop siz bizi izleyin
Her şeyi görmeyin fakirliği de gizleyin
***
İnanmadığıma göstermem rıza
Dediler ki: bu adam çok arıza
Bilmeyene bildirmeye çalıştım
Diyemem bu düzene alıştım
Çünkü yalakalık düşmandı
Dik duran eğilirken pişmandı
Heyt!
Dizilin ulan karşıma
Bakmazlar gözüme kaşıma
Benim bu sayfalara Başgardiyan
Affetmem ukalalığı bu benim vardiyam
Heyt!
Yokluk ortadan kalkarsa çeneler düşer
İnsan yanılırsa derler ki, şeşer beşer
buna da şükür semerin yükü hayırla şer
Haset artar girerse eve iki, üç maaş
Bir pamuğa bakar en kıymetli naaş
***
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!