Bilmezdim gençlikte neden okuduğumu
İlmek ilmek hayatımı dokuduğumu
Kitaplığımı yedim bitirdim sıra sıra
Taşlamak sevaptır bu ağacı ara sıra
Bu hayat ağacıdır çıkması netameli
Hepsi bu yangına odun atan nefer
Sağcısı solcusu aynı gemi, aynı sefer
Aile büyük, geçimsizlik çok şiddetli
Vuruyor, tarihe, anaya, babaya hiddetli
Heder olurken oğlu, kızı, doğmamış evladı
Al şu yıldızlar senin olsun
Diyerek yapıştırsam boynuna
Ben çaycının çırağı Hadi
Yine almaz mısın koynuna
Desem ki, şu vitrinden istediğini seç
Cibelir misin kuyumcu Hasan’a
Rüzgar çıngırak sesi getiriyor uzaktan
Biliyorum ki bu gelen ses tuzaktan
Varıyorum meraklı bir sürü kişiyle
Yılanlar insanla uğraşıyor yani işiyle
Meğerse yılandanmış o çıngırak sesi
Kenarda köşede bir sürü insan kafesi
Bir sağa bir sola yalpaladığım yıllar
Kalbime saplanmış paslı eros okları
Başımda kavak yelleri Aşk türküleri
Aklımda yuvalanmış sevda öyküleri
***
Taze ciğere çekilen sigara dumanı
Bir tık Amin, iki tık şükür, üç Namaz
Klavye başında hiç beş vakit kalmaz
Yetmiş yedi İnşirah her derde deva
Bin Fatihayla Cennet al sana heva
Beş tık abdest altı Namaz yan yatarken
Yakalanmışlar kılınmış Namaz satarken
Ben insanım almam bundan ders
Bu virüs işi evvel eski bana ters
Bir taraftan İnflenza, Korona Mers
Hey Garson! Yarasa çorbanız kaça
Gönder çİN İŞİ bir Kelle Paça
Ben insanım bana ne almam ders
Bu virüs işi evvel eski bana ters
Bir taraftan İnflenza, Korona, Mers
Hey Garson Yarasa çorbası kaça
Çek kütür kütür çİN İŞİ bir Kelle Paça
Salına salına bakarsın yüksekten
Yüceliğin, kırmızıdaki hakikatten
Çanakkale’de atan kırmızı yürek
İzmir’e düşmanın peşinden sürek
Milyonlarca canın hesabı tutulmaz
Günler şarap köpüğü gibi bir bir sönüyor
Eski sevdalar düşündükçe bedene dönüyor
Hesap soruyorlar nasıl bizi kalbinden söktün
İlk Aşkın heyecanıyla kim bilir kimleri öptün
Bağırıyorum siz de kimsiniz çıkın defolun
O zaman ortasındaydınız sinemdeki salonun




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!