Nerede Mehmet, Hanife, Ahmet
İsim koyarken ataya bak bir zahmet
***
Çanakkale’de var mıydı? Mutlu’yla Çağdaş
Sen bacak bacak üstüne deden bağdaş
***
Temel derindeyse kule çıkılır
En küçük sallantıda mısralar yıkılır
zannedersin Pompei'yi yıkan zelzele
Hey dörtlükler söyleyin kopsun velvele
Temelinin dolgusu rüyalar, inat betonu
Şiirler çok şugar dinlemek için atın jetonu
Kahvedeki telve gibiyse geçen zaman
Kalbim kırk yıllık hatırlar demliği
Aldığım nefes verdiğimden aylak
Kalabalık içinde yalnızlık çağdaş cerahat
İrini haset, neşteri davul zurna ve saz
memleket kokuyor gurbet bile, bu yaz
Şiirler köpürüyor üstümde kaldı hatır
Telvesindem yazısı deste deste satır
Şiirler var ben kapı kuluyum o yatır
Fikirlerim terazi sevinçlerim darası
kahveye özendi mürekkebin karası
Hey Müslüman şu Cern’deki deney nedir
Aslanları kedi, apart otel yapıldı Bedir
***
Görmemiş duymamış herhal abdest alıyordu
Petrol parasını külaha koymuş yalıyordu
***
Gözümü kapadım açtım çocukluğumdu yemin
sırat köprüsünden gittim geldim sanki demin
Geçmek zor kimine, kimine atlayıp zıplayarak
Yaşadıkça ölürsün mal mülk toplayarak
Omuzlarımda elli yılın kelamsız yükü
Hokkayı görünce başladı öykü
Ey kulak kusura kalma tarzım serttir
İşine gelmezse duyma dilim merttir
Şairi Şair yapan şey gurbette derttir
Semer parça parça olmuş lime lime
Nasıl taşıyacaksın bunca yükü kime
***
Yargılamak kolay bir mahkeme kur
Vur tokmağı hakim Bey vur ki vur
Ön yargı idam sehpası aman dur
Hangi omzun nasıl yükler taşıdığını
Ne bileceksin kimin ne yaşadığını
***
Nefret ediyorum
İnsan zannedilip cehalete tapandan
Hak yolundayım sanıp yamuk yapandan
Tembellikten ve toplumlardaki ataletten
Herkes eşittir diyebilen adaletten
Hazırlanın çıkalım eyleme yarın
Tanıdık tanımadık herkesi çağırın
Sonumuz gelmesin diye bağırın
Nasıl kurtuluruz nereye kaçarak
Azrail istemeyiz pankartı açarak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!