Gaz kes çapari doldu kaptan
İhtiyar ama düşmemiş çaptan
Aldı rölantiye motor Pancar
Teknenin ismi Cesur Sancar
Rölanti ayarsız motor sustu
Karbüratör çiğ benzin kustu
Boğuldum kelamları yutarak
Şiir silkeler yakamdan tutarak
Zahmetlerle çıkar ağzımdan
Kurtulsun sikkeler boğazımdan
Rüzgar gibi geçen gençliğe ağıt
Küçük zaferlerin büyüyen gölgesi
Ve iskambil kağıtlarından bir kale
Dizi dizi kapılar ve her kapıda meşale
Susmak ve konuşmak aynı bıçak sırtı
Bir tık Amin, iki tık şükür, üç Namaz
Klavye başında hiç beş vakit kalmaz
Yetmiş yedi İnşirah her derde deva
Sahip çık, değişir Kuran'da muhteva
Akıl takım taklavatı koyduğum araba
Ben kendisini yazıya vermiş maraba
Biraz da vurdum duymaz içkiye şaraba
Prenstim Dünya tavasında kavruldum
Bir boynuz vurdu teres öyle savruldum
***
Bu kokuyla yaşıyoruz leşten leş
Nefret beleş, kin beleş, haset beleş
En güzel parfümden daha güzeli ter
Herkes onuncu köyde artık yalan yeter
Soracaksan nedir çürümüşlük emaresi
Bilmiyorum ama ekransızlıktır çaresi
Sofra oturanı azar azar yudumla içer
yanılmaz her zaman delikanlıyı seçer
Delikanlı sarhoş olur kendinden geçer
Düşülünce içkinin ayyaşlık kenefine
Kaldırırlar kadehi yalakalar şerefine
****
İnsan öğütür bu sessiz değirmen
Etinden, sütünden, malından, mülkünden
Medeniyet denilen bu İnsanlık sirkinden
Fert dediğin hayata atılmış tek bir imza
Yol dişe dokunur mu bilemem hakeza
Rüzgar bir çıngırak sesi getiriyor uzaktan
Dinledikçe anlıyorum bu gelen ses tuzaktan
Varıyorum benim gibi meraklı bir sürü kişiyle
Yılanlar insanlarla uğpraşıyor yani işiyle
Meğerse yılandanmış o çıngırak sesi
Kenarda köşede bir sürü insan kafesi
Sabahın beşi
Erguvan misali dallanmış hisler
Bin yıllık bir çınar gibi ululanmış
Sulayan çıkrık ve bahçemdeki kuyu
Kimine ilaç kimine zehirdir suyu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!