Kış vaktinin ayazlı ezgisi dinmeden
Gökteki yıldızlar yere inmeden
Teninin kasvetli kokusu üstüme sinmeden
Elimde çiçekler kapına dayanacağım
İştirak etsen de olur etmesen de
Bak,Hatırla,hava ne kış ne de sonbahardı
Bir temmuz gecesiydi,şahidimdi yıldızlar
Gece, karanlığın içinde karanlık vardı
Veda son hecesiydi,şahidimdi yıldızlar
Aşkımızdan son yadigar,tek geriye kalan
Her vakit kuş tüyü yatak olur toprakları
Yorgan olur, bedenimi sarar engin dağlar
Temren ok olur göğsüme değer yaprakları
Sonbaharını göğsümde kırar engin dağlar
Bir zaman şaştım gezindim o yana bu yana
Hey dost-u can kış dindi, de vâkt-î bâhar geldi
Dallarda hep gül açtı, öt bülbül çün yâr geldi
Matlubu gül olanın meskanı gülistandır
Matlubumuz yaradan, dünya bize dâr geldi
Ne görmüşüz dünyada şu dertten dardan ayrı
Başka hal tutmamışız namustan, ardan ayrı
Ademoğlun'un hicri başlar bezm-i ezelde
Fıtratı gamdır çünkü düşmüştür yardan ayrı
Bir iplik al bir de iğne eline
Kalbime usulca dikeyim seni
Kuşağı vereyim dola beline
Tenine dokunup sıkayım seni
Gece oldu, yarın tez, şafakta gel
Benim ürkek ceylanım dağa kaçmış
Gezindiği diyara haber verin
Bülbül yeter diyerek bağa kaçmış
Gülü yakan o hara haber verin
Gözden düştüm kalpten de ırak oldum
Eyvah demeden, bir gün geç olmadan
Haydi gel sende şu kervana katıl
Ömr-ü bahar hazan olup solmadan
Haydi gel sende şu kervana katıl
Kervan nasip olmaz cümle, her kula
Kalbim ile baş başa bir sohbetim oldu dün gece
''Dertler, tasalar'' dedim
''Bunlar daha iyi günlerin, daha beterleri gelecek'' dedi
''Sevgili, yar'' dedim
''Hafif bir bahar rüzgarı gibi esip geçecek'' dedi
''Dertler geçse yar gelse'' dedim
Şu kıvrımlı yollar senden mirasım
Gece gündüz demez yürür giderim
Yollar bana bende yollara hasım
Kalbimi onlara bürür giderim
Bu ıssız ellerde kadına aşık,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!