Gazze trajedisi karşısında
İnsanlığın vicdan yükünü neredeyse
tek başına omuzlama cesaretini ve
ferasetini gösteren Türkiye’nin
yeni ‘Yeryüzü’ politikasının
büyük mimarı ve virtüöz icracısı
akşamüstü oturmuşum bahçede,
ceviz ağacının altında.
şakirtleri göndermişim;
testiyi bir dikişte yarılamışım;
sonra almışım udumu kucağıma...
parmaklarım gezinirken tellerinde, çalgının,
'Hepimiz Hrant'ız'
Sevgili eşine yazdığı o, yürekleri dağlayan mektubuyla bu şiire esin veren Rakel Dink Hanımefendi'ye...
seni tanımıyordum, Hrant,
yeterince tanımıyordum, evet,fakat gördükten sonra o gün
küskün bir çocuk gibi orada, kaldırımda,
oturup her gün sana yeniden başlamalı
çünkü sen akıyorsun
akşamları küçülerek açtığımız boşluğa
sabahları bölünüp yüzlerce çehre çehre
çünkü sen akıyorsun
her yaprağın bir ayıbı örtüyor hemen
iyi kötü herkesi, her şeyi
bulanık sularıyla Tanrıya götüren ırmak
önce cehennemden geçecek;
cehennemin bazen caz,
bazen şiir ırmağı kılığına bürünüp
içimizi yakarak, semtimizden
Ah, bütün kalbimle öyle hissediyorum,
Öyle ümit ediyorum ki,
Ölümün kendisi geldiğinde,
Ölümün bu her günkü ağırlığı,
Her günkü hükümranlığı
Sıyrılıp düşecek, a ruhum,
bilerek kimseyi aldatmadım, sanırım,
elimden geldiğince yani
yapmamaya çalıştım bunu, Allah’ım;
ama emin değilim, doğrusu,
sizin de buyurduğunuz gibi;
Sen avcı sen geyik sen orman
Yaklaşınca bütün kuşlarını birden uçuran
Sen tılsımlı söz ağacı
Tırmanıp en yüksek dalından kopardım
Bu mahcup tiz sesli kavalı
Yüzüncü kattan inerken İsa
Sahanlıkta Japonlara rastladı
Herifler sıkıştırmışlar
köşeye Yohanna'yı
Konuşan inciller pazarlıyorlar
şairim ben, varlığın evinde oturuyorum,
düzgün ve temiz tutuyorum onu,
her gün silip süpürüyorum,
havalandırıyorum yeni esintilerle.
buna karşılık, Ev Sahibim de
kira almıyor benden.
Şuraya dünya gözüyle bir sevgilerimi yazayım da olur ya belki ulaşır.
Bu gür gönül sesi için iyilikler dilerim
Bu güzel (bana göre firuze,özgün ve hür) külliyat için teşekkürler sunarım
Bâki selamlar, hürmetler "Güzel Sözlerin Cini"ne.