Bir general her şeyi göze alıp
Biz ölümlüler gibi
Sokağa çıkarsa
Bastonunu kaçırır hemen
Sokağın küçük oğlanları
Sen miydin, Tanrım, o kerem sahibi,
Bir öğün yemek, bir testi şarap
Ve bir gecelik barınak için
Kapını çaldığımda
Hizmetçilerine
"Evde yok! " dedirten?
Kucaklaşmamız
nemli bir toz bezinin
nadide bir vazoyu kucaklaması gibi sessiz
ve ihtiyatlı oldu.
Oysa kavuşma anlarında
birini sevecek olsam,
yürekten sevecek olsam birini,
tutamam dilimi,
pattadan söylerim,
onu deliler, deliler gibi sevdiğimi.
Badem ağacına, çiçeğinden sual olunsa,
“Baharı bekleyin ve bunu saka kuşuna sorun! ”
diyecektir.
Yağmurdan kendini anlatması istenecek olsa,
“Tohum olun ve bunu toprağa sorun! ”
Bütün kareler yandı yolu bitirdin
Ütülü pazartesiler yandı
Ve baygın perşembeler
Cesedine giydirilen resimler
Birer birer silindi
dikkat et a ruhum, dikkat et, dikkat
şairler yerce bir sözü,
göktenmiş gibi
satmak istediklerinde,
onu kanatlarının büyüklüğünden
annem yüz yaşını birkaç yıl geçti;
bir buçuk yıldır da, upuzun bir rüyada
kanatlarını deniyor,
katılmak için tanrıya dönen göçmen kuşlara.
yalnızca sütünü içmek, ilaçlarını almak,
bazen de kısa repliklerini fısıldamak için
Aşk bir uçurum, a ruhum, dibi olmayan;
Yalnız kuşların, meleklerin değil, senin de
Kanatlarının olduğuna inandırır ilkönce seni,
Sonra, uçmayı öğretir sana;
Aşk bir ateştir, a ruhum, suyun içinde yanan;
1. Ayin
bir daha ne zaman böyle bir yolculuk olacak,
bir daha ne zaman ve hangi yolculukta
böyle bir yol, böyle yol arkadaşları,
böyle bir yol hikâyesi,
Şuraya dünya gözüyle bir sevgilerimi yazayım da olur ya belki ulaşır.
Bu gür gönül sesi için iyilikler dilerim
Bu güzel (bana göre firuze,özgün ve hür) külliyat için teşekkürler sunarım
Bâki selamlar, hürmetler "Güzel Sözlerin Cini"ne.