Gülemez kimse sen gibi,
Yanaklarına deryalar sığdıramaz kimse.
Öpemez kimse sen gibi,
Dudaklarında ab-ı hayat taşıyamaz kimse.
Konuşamaz kimse sen gibi,
Kanatlarını açıp süzülme öyle gökyüzünde
Sonra gözlerimi alamıyorum,
Gece gündüz dinlemeyip, evimin terasında
Sen gelirsin diye bekliyorum
Gelip konarsın parmaklarımın ucuna
Bakarsın gözlerime üstelik hiç çekinmeden
Taş plakta caz çalıyor
O akşam.
Bir merdiven boşluğundan korkar gibi korkuyorum
Sesler arası o boşluktan
Ve o akşam,
Gelgitlerinin ‘gel’leriyle geliyor üstüme deniz
Telefonun Ucunda
İki aşık,
Kalpleri ritim değiştiriyor
Birbirlerinin utangaç seslerini işittiklerinde,
Gözleri daha bir güzel bakıyor
Kötüler ve kötülükler dünyasına.
Her şeye biraz küstüm,
Çekilip kabuğuma kapandım içime.
Ve herkesten uzaklaştım aslında,
Herkesten, her şeyden…
Avuntum olsun diye
Bir türkü doladım dilime.
Bir gece yarısı at yorganı,
Çık sıcak yatağından,
Sonbahar günlerinden en soğunu seçtim senin için,
Kızma,
Esen poyraza bırak kendini
Ki anla,
Bu geceyi yıldızlara ayırdım,
Dertleştik epeyce ,
Sonra ansızın onlar ağladı, ben ağladım
Taşkın nehirlerden hallice..
Pek çok soru sordum onlara,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!