Umutsuz bir vaka buyurdu tıp hekimi
Bu devirde böyle sevmek ölüm imiş
Kırdı kalemimi ağır ceza hakimi
Bu zamanda böyle sevmek suç imiş
Ben derdimi anlattım dağlara
Sonbaharın tüm hüznü benim üstümde
Kış gözümü korkutuyor nicedir
Bir yorgan misali sarardın ya beni
Geçmeyen geceler beni mahvediyor.
Kurumak üzere olan bir çiçek gibiyim
Bir idam mahkumuyum.
Buzlu bir viski ve orta pişmiş bir biftek lütfen!
Ömrümüz köpek öldürenle geçti ve rüyamızda yerdik ancak eti,
bırakın da son gecemi entel geçireyim.
Bir idam mahkumuyum.
Bir hiç yazmalıyım bu gece
Kucaklar dolusu bir hiç
Zalim geceler birbiriyle yarışırken
Bir hiç hediye etmeliyim onlara
Kapak parlak bir hiç olmalı
Yorgun bir martı gibi çökmüşüm çınaraltına.
Simidimi çalışlarına kahrediyorum hayatın.
Umut trenini bekliyorum hüsranlar garında.
Bir savaş meydanında esiri olmuşum zamanın.
Hey
Duyuyor musun?
Yoksa nafile mi ettiğim cümleler
Sahi zaten inanmıyordun
O zaman susarım
Elbet çıkar hakikatler...
Sıcak bir yaz günü olurdu
Güneş tepede içimizde umut
Ne vakit uyansak güneşli bir sabaha
Güneş sanki içimize doğardı...
Sıcacık havada hafif bir esintide
Günler kovalarken vuslatı
Hasret kikirdiyor kenarda
Hangi dalda kumru görsem
Onlarda kızgın bana
İster miydim böyle yalnızlığı
Geleceğim sisli bir uzaklık
Gönlüm suya hasret kuraklık
Sıraya girer kara kara dertler
Biçare halim yaşamak ahmaklık
Gel bu akşam sofra rakılık
Gel dersen gelirim
Diyemezsin bilirim
Sen çaresiz ben derbederim
Gül deme gülemem
Gül benim deremem
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!