Bu yalpalayan girdap, acıların ortasında,
Hapsediyor beni huzurdan uzak bir köşeye.
Sicim gibi yarıyor gözlerimi gözyaşlarım artık,
Korkuyorum bu yüzden.
Çok ağlarsam ölüp cazip gelir diye.
Bir gün şiirsiz kalırsan çocuk,
Korkma.
Hiç bir şair arzulamaz zaten mutluluğu,
Huzur satır aralarında saklıdır her zaman.
Bir gün vazgeçersen gülü sevmekten,
Kuşların kanat çırpışlarında gözlerim,
Her adımda ben başka hayal görmekteyim,
Ben çocukların ağladığı noktada,
Bulutların ilk zaman düştüğü yerdeyim.
Sönüyor insanlığın son yanan mumu,
Henüz doğmasanızda seviyorum sizi.
Gönül bu evledını da sever,
Sevgilisinide.
Korkmayın çocuklar,
Gönlünüzce yaşayın bu hayatı.
Sen oku diye şiir yazarım.
Mırıldan diye şarkın olurum.
Gözlerini kapatmak istersin uykuya dalmadan,
Gece vakti gündüzün olurum.
Hem en büyüğün hem en küçüğün,
İster çocuğun, ister sevgilin;
Nehir dolmuş gözlerine.
Hani taş bile ağarır durduğu yerden.
Girdap gibi bir ılıklık karıştırmış ruhunu da,
Vijdansız bir veda almış beni senden.
İki fincan kahve,
Biri bana, biri sevgilime.
Ortamızda kuş tüyü,
Gecenin en yumuşak öyküsü.
Sallanıyor masamız, ya da dünya dönüyor,
Madenlerde dişlerimi kaybettim,
Somalide ilk ben ölecektim!
Parçacıklar var agresif atomların peşinde,
Kaos yatarken dünyanın kalbinde,
Kan akıyor yıldızların yörüngesinden!
Ey katil düşünce!
Düş yakamdan bırak beni.
Zaten üç günlük gençliğim kaldı,
Yaşanacak.
Giz Şairi...