bu yürek, kahpe yürek, yetim yürek, yoksul yürek
hani şu uzun havalarda, bozlaklarda, mayalarda
iflah olmaz türkülerde tüten
hani şu insanı kahreden canım
kurşun misali delip geçen
kurşun misali çöken
bu yürek, yetim yürek, yoksul yürek
binbir yerinden yaralı, binbir yerinden yamalı yürek
bir yanı tanrı, bir yanı kul
bir yanı tezek, bir yanı gül
bizim insanlarımız oğul ne zaman gülecek?
bu yürek, yetim yürek, yoksun yürek
varımız, yoğumuz, malımız, mülkümüz, sermayemiz
canevine konan ilk taş
canevinden uçan ilk kuş
bu yürek, yetim yürek, yoksul yürek
bir yanı gül, bir yanı tezek
bizim insanlarımız oğul ne zaman gülecek?
ağlamak ayıp değil kana kana
ama gülmeyi unutmuşlar yüzlerine baksana
o canım sevinç pırıltısı düşmüş gözlerinden
paramparça, tuz buz
bizim insanlarımız böylesine karagülmezse
birimizden biri suçluyuz
peki neyleyip nidelim
alıp başımızı limon misali avuçlarımızın içine
kara kara düşünelim
bir ilimiz var adı Rize
durup dururken bir bardak çay sundu bize
Rize’de çayı kim yetiştirdi Rize’de
Missisipi’ye karışan çayları öğretirler bize
Rize’de çayı kim buldu Rize’de
kimdi o sessiz sedasız
kumral kumral demlenen mübarek adam
adını öğretmediler bize
işte o güzel adamdan bre şahin aman
bi tane daha
şu dağın başında bir top gül vardı
eşi görülmemiş bir top gül katmer katmer açardı
kırk bin köyde kırk bin umut
kırk bin köyde kırk bin tomurcuk
kırk bin adet meyveye vurmuş fidan
köy okullarımıza nasıl kahpece kıydılar anlatamam
hey gidi mangal yürekli Tonguç baba
köy okullarımızı kilim misali ilmik ilmik ören
adını kaç aydın koydu acaba
mangal yürekli Tonguç baba
sana Anadolumun her yanından
kekik kokan, keklik kokan, Cevat Şakir işi
kınından çekilen kılıç gibi bir merhaba
bir mangal yürekli Tonguç baba yetmedi bre şahin aman
bir Tonguç baba daha
pırıl pırıl bir Karacaoğlan
bir Dadaloğlu, bir Pir Sultan
dilimize düşen ilk mübarek cemre
bitip tükenmeyen Yunus Emre
biz dünyadan gider olduk demiş kalanlara selam olsun
ama hep böyle gidecekse bu dünya canım Yunus
topumuza haram olsun
gözünün nurunu sevdiğim koca Sinan
on parmağı on ulu çınar misali her yandan yükselen
dünya durdukça duracak olan
gecekondular mı gelecekti arkandan
bir kara Sinan yetmedi bre şahin aman
bir Sinan daha
bir tren kalkıyor Haydarpaşa’dan
gözyaşları yoncadan Eminem
öfkeleri meşeden
bir tren kalkıyor Haydarpaşa’dan
dünyanın en güzel treni
ağzına kadar Mehmetçik yüklü
lokomotifi pala bıyıklı
vagonlarda bir telaş bir kıyamet
Memetçik Memet, Memetçik Memet
bir tren kalkıyor Haydarpaşa’dan
tren değil bu bir hışım
ilk Türkçe dersimi ondan almışım
Memetçik Memet
Türkçem kadar güzelsin diyen büyük usta
Nazım Hikmet
bir Nazım Hikmet yetmedi bre şahin aman
bir Nazım daha
kırmızı gülün alı var
kolay kolay gelir miydi bir Mustafa Kemal
bir Mustafa Kemal yetmedi bre şahin aman
bir Mustafa Kemal daha
bu Anadolu var ya bu Anadolu
bu misli menendi görülmemiş cömert ana
bu her yanı meme, bu her yanı dudak, bu her yanı gül
bu zırnık almadan veren habire veren yediveren gül
bu Anadolu var ya bu Anadolu
bu üç yosma denizde üç defa ıslanan
gürbüz ırmaklar ortasında susuzluktan çatlayan
bu Anadolu var ya bu Anadolu
bu sapsarı sıtma, bu masmavi gurur
ne tosunlar doğurmuş ne tosunlar
bak daha neler doğurur.
Kayıt Tarihi : 20.9.2011 01:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

binbir yerinden yaralı, binbir yerinden yamalı yürek
bir yanı tanrı, bir yanı kul
bir yanı tezek, bir yanı gül
bizim insanlarımız oğul ne zaman gülecek?
şu izmir'den aman çekirdeksiz efem de nar gelir ..
Türküsünü de acaba Bedri Rahmi merhum mu güfteledi..Yani o kadar anadoluydu işte rahmetli ...Tüm türkülerin güftesine imza atacak kadar içselleştirmişti onları .. Anadolunun masallarını türkülerini kilimlerini desenlerini simalarını...Baha kardeş bugün bu türküyü bana yolladığında baktım bedri rahminin gülüşü var türkünün içinde...
TÜM YORUMLAR (30)