Dünyayı bir türlü benimseyemedim
O da beni bir türlü kabullenmedi
Hep çirkin bir yüz ile dolandım
Kötü bir gözden bakan bir ben varım
Görmek istemeyenler vardı
Yüz yıl dursan karşımda demem diyemem,
Dilimin mühründendir,
Elimdeki gülün dikeninden.
Yar bilse ben bilemem.
Yapamam, edemem,
Gidemem,
Bugünün gecesi ey gecesi
En çirkin gecesi
Yıldızsız gecesi
Sevgisiz gecesi
Ay bile hapsolmuş bulutların ardına
Ey çirkin gece
Rüyada sanki hayata bakarken kör
Hayatta belki rüyada yaşarken sahoş
Yaşar gibi ayakteyken ruhsuz
Eğilir gibi öyle ki uçar bedelsiz
Lüzmu yok lafzın bu giden kefensiz
Canım mı yandı,
eriyip yok mu oldum,
görülmez miyim,
yoksa ben bir hiç mi oldum.
Ateş mi sardı ortam mı nardı
bilemedim.
Bulutların üstünde sevdim
Göz gözü seçmeyen sisler içinde
Uzun yolların ardında
Dağların eteklerinde
Ölmeden önce
Yolun sonuna varmak için bu meşgale
Kurtuluşu umarak sabreylemekte
Gönül ağlarken gözler bayram yeri
Kapalı kapılar ardında ölümü seyretmekle
- Hastalıklar hastasıyım bu bedende
Şiir şiirlikten çıktı...
Çöle düşen yağmur damlası gibi mucizevi ölüm sessizliği
yalnız düşülen yollar
ve son durak dönülmez duraksanmaz gidişler
peş peşe süratle kesilmeden nefesler
Bağırıyorum serin sulara benden derin
Her dalga vurduğunda tükenen nefesim
Varamam kumsala yok can yeleğim
Sensiz boğulmak olur mu?
Bu gece doğudan batıyorum
Açık pencere ararken gözlerim
Tutmaz elim ayağım dizlerim
Hayatımı aşifte elinde unuttum
Ölüyorum bu gece tutun beni
Sen ki yıldızsın, gökyüzü benim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!