SANA GELİYORUM CANN
Sana geliyorum cann
Masmavi baharlar bıraktım ardımda
Türküler bıraktım tatlı dillerin zılgıtlarında
Şehirler aştım soğuk ve duyarsız
Yıldızı çalınmış bir gecede
Öksüz bir türkü mırıldanırım
Bir gariplik çöker göz kapaklarıma
Kaşırken, kanattığım yaralarım var
Can Duman, can yangın
Kalbim bir Zalimin elinde
Dirhem dirhem azalıyor
Ben çocukluğumu özledim
Kanayan dizime döktüğüm gözyaşımı özledim
Hiç uçurtmam olmadı ama
Bir yol düşün gidilmesi gereken
Gidesim yok,takatsizim
Kıyıya haps olmuş bir gemi kadar yorgunum
Yaşadıklarım, gördüklerim ve sustuklarım yordu
Acınası halime gülüyorum çoğu zaman
ÇIRILÇIPLAK YARIN
Kuşanır baharlar yalan rengini
Gökyüzünde oynar sahte maviler
Çığlıklar içinde yetim doğanlar
Çırılçıplak yarın çaresiz yarın
Bir taşa otursam, sırtım duvara emanet
Bir cigara içsem, ciğerimin nefesini kessem
Seni düşlesem, mem gibi tahir gibi
Sen bakışında şair katledenim
Demir parmaklıklar da açan sarı papatyam
Sen celladı insafa getiren bir gülüşsün
Çok uzakta öyle bir yer var
Çocukluğumu gizlediğim
Ki nicedir uzağım, hasretim
Dizlerimdeki yaralarımı bıraktım
Oyunlarımı oyuncaklarımı bıraktım
Uçurtma uçurdum bozkırlarında
Çok uzun yoldan geldim gözüm
Gömleğim ter içinde, vicdanım yorgun
Günahkar kaldırımda, pezevengin hışmına uğramış
Güzel yüzüne faça yemiş kadınlar gördüm
Etrafına caka satan kırk beş yaşlarında
Kendini bilmez bir damat
Kaç zamandır suskunum ben
Gördüklerim yordu beni
Dokunmasın kimse bana
Yüreğim neşter kesiği
Gezdim kirli yağmurlarda
DE HELE GARDAŞ
Dağlara yaslandım gözüm buğulu
Güz vurdu gülümü rüzgar savurdu
Dost dediğim meğer dinsiz gavurdu
Sırtımda ihanetin izi var gardaş




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!