İmkansız düşler birikiyor içimde sana dair
Saklambaç sevdanla birlikte
Ne yana dönsem yüzün
Kaçamak bakışlarımda aynalarda yine sen
Sen doğuyor gönlüme baharla
Günlerden çarşamba
Nedensiz acılar biriktiriyorum içimde
Sensiz zamanlarıma inat yalnızlığı özlüyorum.
Üstüme yapışan bu kuru kalabalık
bıraksın yakamı,gitsin...
yalnızlığın hüznüyle dolayım
tek ben olayım,kendim olayım,
Tut ki ay düşmüş gönlüme,
Güneş maviye çalar gökkuşağı hüzünler yerine
Saklımda baharsı sevdan
Tut ki sabahlarım senli,açar hercai
Yüreğimde doğduğun ilk gün gibi
Bildik bir oyun havası nağmelerinden çıkıp gelen izdüşümüydün
yolumun uzak, sebebsiz, tarifsiz imla hatalarıyla girdin yüreğime
hissettirmeden usulca...
kabullenmemenin verdiği boşluk sözcüklerin ardına sığınarak,
cevapsız bırakarak soruları inadına bir ümitle.
Neydi...
Ağır bir esaretten, ölümüne sabırla kaldırır başını
Başa bela, vurdum duymaz sonbahara aldanırken hüzün.
Saklı kalanın fetvasını duyar uzaklardan
Zehir zıkkım bir düşün peşinde tükenmişliği bağlayıp Ekim e
Bir heves Kasım ı kucaklama telaşında bulur kendini.
Lodos uçururken hayalleri vazgeçilene ağıtla, adımlar baharı
derin bir iç çekişle karşılıyorum doğan yeni günü,
cesaretimi bağladığım ipin ucu ha kaçtı ha kaçacak
bir diyebilsem bir susabilsem bir atabilsem kendimi çığlık çığlık
yıldızlarca doğacağım geceye/güne yeniden mavisinde ömrün
(Berna Karaoğlu)
Ara sıra özlüyor artık seni yürek
Ara sıra bakıyor resimlerine
Ara sıra dalıyor senli hayallere
Sevdası yanıp tutuşmuş bir denizin karşısında
Dayanıyor bir umut daha diyerek, ara sıra
Kalemim yine bir düş molasında vuruyor kendini satırlara
Rastlantısal çelişkiler yumağında ertelenirken keder avuçlarımda
İçim sıra diziliyor aşka dair her kelime
Kurşuni bir bahar karşılıyor gün ortası hüzünleri
Çeken bilir derler hani... biraz da ebruli
aklımda kalan hep gülümseyen bir yüz
o yüz altında gülümsemeyi bekleyen
hoyratla fırlatılmış denize
kapalı bir inci tanesi, bir giz
keşke umutlarında böyle olsaydı
keşke hayat sana verebilseydi
Ben miyim,bu mağrur kentin sokaklarında volta atarak dolaşan..
yorgunluğum senden mi,yaşanmışlığın verdiği derin iç çekişten mi?
kent üstüne yazılan öykülerden mi yoksa.
öykülerin gerçekliği mi hüznümü arttıran.
nedenler ve nedensizlikler üzerine kurulu bir yaşam mı
birdenbire hatırlatan yokluğunun acısını.
Şiir konusunda kesinlikle çok usta bir şaire...
Ama keşke arada sırada değilde bu konunun üzerine biraz daha eğilse ve cidddi düşünse.
Kalemi çok güçlü,şiire kattığı anlam ve kendi çizgisi çok güzel...
İnsan olarak sa çok farklı bir kişilik.Genelde iki farklı yönü var.Birtanesi her ke ...
herkes,her şey göründüğü gibi değil...
beyaz bir perde çekmiş hayat karasının önüne..
avutmaya çalışıyor pembe gözlük takmak isteyenleri...
beyazlıklarla karasını örtmeye çalışırken hayat yer yer grilikler,
gölgeler düşürüyor hayallerin üstüne..
karalarsa hep gerçeği gö ...