Ne garip değil mi, seni en çok tanıdığını söyleyenler bir bir silip gidiyor hayatından… Bir zamanlar en derin sohbetleri paylaştığın, sırlarını verdiğin, gözünün içine bakıp “seni asla bırakmam” diyen insanlar, şimdi sanki hiç var olmamışsın gibi davranıyor. Geriye bir tek sen kalıyorsun; hafızasında onlarca anı, içinde eksik kalmış cümlelerle. Kendine sorup duruyorsun: “Ne oldu bize?” diye. Ama cevap gelmiyor. Çünkü bazı insanlar seni sadece ihtiyaç duydukları sürece seviyor. İşleri düştüğünde, canları sıkıldığında, yalnız kaldıklarında… Sonra bir gün sen de yetmiyorsun, ya da onlar artık seni görmezden gelmeyi öğreniyor. Ve sen, onların hafızasında silinirken, kendi içinde onları her gün yeniden yaşıyorsun. En acısı da bu işte… Unutulmak değil sadece; seni en iyi tanıyanların bile hatırlamak istememesi. O yüzden susuyorsun, çünkü artık anlıyorsun ki, bazen en çok zarar verenler seni en çok bildiklerini sananlarmış. Ve o gün, içinde bir şey kopuyor, sessizce… ama geri gelmemek üzere.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta