Kurbanlık bakmaya indi pazara,
Göz gezdirdi şöyle bir sağa sola.
Bir danaya baktı, içi üşüdü,
Fiyatı duyunca boynu büküldü.
Biri dedi: “Bin beş yüz, az bile bak!”
Adam sustu, ne para var, ne erzak.
Ona göre dünya bir yük, taş gibi,
Ona göre bayram, eski düş gibi.
Elde yok, avuçta yok, yürek muğlak,
Evde çocuk bekler, gözleri ıslak.
Sorar: “Baba, biz de kesecek miyiz?”
Gözü dolar, sesi titrer çaresiz.
Komşu avlulara etler taşınır,
Kimi sevinirken, kimi daralır.
Onun evinde duman tütmüyor ki,
Tencerede kaynayan et mi dert mi?
Çocuk avuç açar göğe sessizce,
Bir dilek fısıldar içten, gizlice:
“Bir gün biz de keser miyiz?” der yine,
Umut saklanır göz bebeklerine.
Adam sever okşar garip başını,
Yutkunur, göstermez yaşlı yaşını.
“Bayram paylaşmaktır,” der usul usul,
Para pul olmayınca, ne yapsın kul?
Sessizce kapı çalınır, bir paket,
Kapı komşu bırakmış, içinde et.
Bir kart üstünde yazılı tek cümle:
“Bayram hatırlamaktır içtenlikle”
Gülümser çocuk, koşar tez yanına,
Adam bakar şöyle ufkun ardına.
Bir dua süzülür titrek sesinden:
“Eksik etme yâ Rab, veren elinden.”
7 Haziran 2025 / Cumartesi Kurban Bayramı / Bartın
Halil KumcuKayıt Tarihi : 7.6.2025 11:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
“Bayram; bir kapı çalması, bir dua yükselmesi, bir çocuğun gülümsemesidir.”
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!