Başka Yetenek Yoktur Şiiri - Sezayi Tuğla

Sezayi Tuğla
1645

ŞİİR


12

TAKİPÇİ

Başka Yetenek Yoktur

Konuşunca, iyi palavra sıkar,
Sanırsın ki, başka yetenek yoktur.
Zeytinyağı gibi hep üste çıkar,
Sanırsın ki, başka yetenek yoktur.

Sandal ile Amerika’ya getmiş,
Televizyon, son icadı aletmiş,
Bir danayı yemek günlük adetmiş,
Sanırsın ki, başka yetenek yoktur.

İnsanlığa yeni ufuk açmayı
O öğretmiş Hezarfen’e uçmayı,
Fil avlamak için atar saçmayı,
Sanırsın ki, başka yetenek yoktur.

Bir mızrağı beş yüz metre atarmış,
Kezzap döküp, üzerine yatarmış,
Anasını, babasına satarmış,
Sanırsın ki, başka yetenek yoktur.

En büyük o, başköşeye kurulur,
Allamedir, her şey ondan sorulur,
Anlatmaktan, ağız bile yorulur,
Sanırsın ki, başka yetenek yoktur.

(AĞUSTOS 2007)

Sezayi Tuğla
Kayıt Tarihi : 30.10.2012 14:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


YETENEKLERİMİZİN FARKINDA MIYIZ? Nedense bazıları kendi güçlerinin farkına varamıyorlar. Bu kendini keşfedememe durumu birçoğumuzda mevcut. Ancak dışarıdan veya yakın çevremizden birileri bizi keşfederek gizli yeteneklerimizi gün yüzüne çıkarır ve arz’ı endam ettirir. Tarihte, yaşamın her safhasında verilecek çok örnekler var. Mimar Sinan’lar, Koca Yusuf’lar, Barbaros’lar, Aşık Veysel’ler ve daha birçok dehalar bunlardan sadece bazıları. Keşfedilip elinden tutulanlar, üzerindeki kül üfürülüp de parlak kor ateşin gözleri kamaştırması gibi insanları cezp ederek, insanlığın faydasına sunulurlar. Ya keşfedilemeyenler… Birde kendini bile bile gizleyen, gün yüzüne çıkmak istemeyen yetenekler var. Bunların kendi iç dünyalarına göre çeşitli gerekçeleri vardır. Bunların sayıları da sırdır. Çokluğu azlığı kestirilemez. Zamanımızdaki sahte kahraman ve yetenekleri ele alırsak, ne kadar çok olduklarını görürüz. Çevremizi adeta işgal etmişlerdir. (Aslında kendimizi de bir özeleştiriye alacak olursak, azda olsa şahsımızda da bulaşığına rastlarız.) en fazla rağbet gören, prim yapan da bu kesimi temsil eden (sahte) yetenekler. Bunlardan yararlanan perde arkasında isimlerinin deşifre edilmesini istemeyenler de cabası. İteleye-kakalaya gün yüzüne çıkarılan yeteneklerden bir örnek vermek istiyorum; Bir ailenin, trafik kazası sonucu sol kolunu kaybetmiş 7 – 8 yaşlarında bir erkek çocukları varmış. Hayata adeta küsmüş olan yavruyu, anne ve babası bu şekilde gördükçe çok üzülüyorlarmış. Bir gün, çocuklarını spor kulüplerinden birine yazdırarak, dünyaya bağlamak istemişler. Tecrübeli karate hocası, çocuğa (birkaç test uyguladıktan sonra) özel ders vermeyi teklif etmiş. Hoca, çocuğa yalnızca bir tek oyun öğretmeye çalışmış. Devamlı bu tek oyun üzerinde uzun zaman durmuş. Nihayet, seçme müsabakaları ve devamında ülke müsabakaları derken çocuk hep galip gelmiş. Neticede çocuk şampiyon olmuş. Ama merakını yenemeyip hocasına sormuş; -Hocam, nasıl olur, ben tek sağ kolum ve öğrenmiş olduğum tek oyunla bu kadar başarılı olabilirim? Bir türlü anlayamadım. Güngörmüş tecrübeli hoca der ki; -Evlat, bu oyundan tek kurtuluş yolu, rakibinin senin sol kolunu tutmasıdır. O da sende yok ki.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Sezayi Tuğla