Hak bildiğin yoldan şaşma,
Biraz empati yap, yeter.
Ölçülerde haddi aşma,
Biraz empati yap, yeter.
Herkesle çok iyi geçin,
Deme; neden, nasıl niçin,
Geleceği görmek için
Biraz empati yap, yeter.
Hakkı kendine rehber kıl,
Akılsızdan, alma akıl,
Sık sık aynalara takıl,
Biraz empati yap, yeter.
Kendini yüksekte görme,
Kimseyle arayı germe,
Yersiz tartışmaya girme,
Biraz empati yap, yeter.
Ey Sezayi, aynaya bak,
Önce kendine ışık yak,
İnsan kadere müstahak,
Biraz empati yap, yeter.
(AĞUSTOS 2009)
Sezayi TuğlaKayıt Tarihi : 30.10.2012 17:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
EMPATİ MEDYUMU OLMAK Geleceği görmek, çoğu insanda merak konusudur. “Nasıl biliyorlar – Nasıl tahmin ediyorlar? ” soruları zihinleri işgal eder bazen. Bu hususta üstün yetenekleri olanlarda vardır mutlaka. Tarihin çok eski çağlarından beri süregelen bu merak, adeta bir meslek edindirmiştir insanlığa. İlahî boyutlarının olduğunu savunanlar olduğu gibi, şeytanî ve cinnî boyutlarının da olduğunu söyleyen karşıt fikirlerin varlığı göz ardı edilemez. Her ne yönden bakarsak bakalım, arayış içinde olan insanoğlunu cezp eder bu merak. Bu açıktan istifade etmek isteyen birçok uyanıkta fırsatları iyi değerlendirerek nemalanır keyifle. Hem de ne nemalanma. Kapılarına son model araç ve cipleriyle bile gelirken, randevu almak mecburiyetinde kalır yolunacak kazlar. Astronomi ilmini inkâr etmek gibi bir niyetim yok. Bütün meslek ve sanatların yaratıcısı, insanoğluna bu ilmin kapısını da açmıştır şüphesiz. Uçsuz bucaksız evreni düşünmek, incelemek insanoğluna bir vazife olarak verilmiştir. Allah, Ayet-i kerimelerinde gözlerin semaya çevrilmesini, incelenmesini, hatta tekrar tekrar bakılıp incelenmesini istemektedir. Bir eksik ve noksanlığın görülememesiyle birlikte, gözlerin yorgun ve bitkin olarak geriye döneceğinden bahsetmektedir. Yıldızların, gezegenlerin birbirlerini etkilemesi, feleklerin, burçların konum ve evreleri mutlaka göz ardı edilemez. Bunlara bakaraktan sömürü aracı olarak kullanan ve kullanılan kulları bir kenara bırakıp, azda olsa kendimizin de bir medyum tarafımızın olabileceğini sizlere ima etmek istiyorum. Aile, arkadaş ve dostlarımızla ilişkilerimizde, hatta tüm insanlarla ilişkilerimizde biraz empati yapmanın, önümüzü aydınlatacak bir fener niteliği taşıdığını savunuyorum. Birisine vermiş olduğumuz bir sözümüzü yerine mi getiremedik, kendimize mazeret uydurarak savunmaya geçeceğimize, muhatabımızın yerine kendimizi koyarak, birde o gözlükle olayı inceleyelim. Büyük ihtimal, (Şayet samimi isek) uyduruk mazeretimizden herhalde vazgeçeriz. Başkalarının şahsımıza karşı olan tutum ve davranışlarını da aynı empati terazisinde tartarsak geleceğe yönelik olumlu gelişmelerin müjdesini vermiş oluruz dünyamıza. Dünyamızın geleceğini empati yoluyla görmek ve şekillendirmek büyük oranda insanoğlunun elinde de, ahretimizi görmek elimizde değil mi yani? Hem dünyamızı, hem ahretimizi görmek için, haydin “Empati Medyumu” olmaya.
Kimisine yetişiyoruz...kimisine yetişemiyoruz...
Sonrası tabi ki üzülüyoruz.!
Mutlaka bekleniyoruzdur bazı yerlere...ev sahibi güzel insanlar çok.
Uzun soluk misafirlik isterler, karınca kararınca takılıyoruz müddeti...;
Mânâ arayınca civan, Yorum katılmış yoldaşı
Aşkları yapınca vatan Âşık olmuş vatandaşı.
Seven arayınca civan, Sevilen dolmuş yoldaşı
Meşkleri yapmışlar vatan Dil'ler olmuş vatandaşı.
Çıktık bir yola, yolumuz edebiyat...
Edebiyatın bir dalında açmak için çiçek.;
Şair olduk, ilhamımız yol "bal" naat...
Arıların kovanında dolmak için petek...!
Sizi de aramızda görmekten gurur duyduk kardeş.
Tebrik ederim sn Sezayi TUĞLA üstat
Saygılar sunarım...esen kalınız her daim.
TÜM YORUMLAR (1)