Böyleymiş unutmak boşluğa düşmekmiş
Seni sevememek başka bir ağrıymış
Anlayamıyorum ben kendimi artık
Gönlüm arafta sessiz ben de yastaymış
Uzak da olsa yıllar da dolsa dedim
Var mıdır yar için benim gibi divane olan
Yar için var mıdır toprağa düşüp hâl olan
Benim gibi toprağa düşüp cansız bedbaht
Divane olan hâl olan bedbaht bir ben varım
Dalga dalga boğazıyla süslenmiş İstanbul
Nicedir taş taş işlenmiş İstanbul
Bütün güzelliğini topla da tartıver bir kefede
Tek tırnağı etmezsin yârimin
Kışa döndü baharım karlar yağdı başıma
Sığdırsaydım dünyayı bir damlacık yaşıma
Akar mıydım sel gibi sana Yasemin
Düşer miydim yaprağının tacına Yasemin
Kurudu dallarım soldu beyaz güllerim
Yaşıyorum... Belli belirsiz kaygılar arasında
Gözlüyorum sanki bir umut doğacak sanrısında
Yalnız, kara bulutlar gibi hislerimin ardında
Bir güneş var ki çırpınıyor yükselmeye yarına
Ben hala yeşil gözlerinde sürgün
Ufukta batan güneş gibi yağmur olur saçların
Usul usul geceme dökülür düşlerimden
Ay parıldar sinenden, gözlerinden alarak ışığını
Yeşil yeşil süsler düşlerimi, gecemi aydınlatır
Ne aşırıyız ne bir’den azız
Her yerde bir yiğit hayattayız
Dünya ve bu çağa davalıyız
İnat ettik ve kazanacağız
Car etsin dağlar, tepeler bize
Yolumuz ulular yolu, yürürüz yayan
Durmadan bir tek an Kızılelma’ya dayan
Duy bak ne diyor atan? -O seni çağıran-
"Bu acun senindir" diyor Tanrı Dağından
Kızımız nesil verdi, Türkistan dar geldi
Çırpınıyordu şüphesiz yürekler
Şehadet için binlerce yiğit er
Kemal Paşa’nın ardında siperde
Emir bekliyorlar, gözler ilerde
Nefesler tutuldu, eller tetikte
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!