İşte vatan; sahici insanlar diyarı.
İşte buyruk; Allah'ın ezeli kelamı.
Al sana sistem çıkmak için bu çirkeften:
Şeriatın peteğinde,sünnetten hakiki düzen.
Söylesen bilmezler.
Anlatsan da anlamazlar.
Hacet var mı ki söze,
Gel, gitme dost, hiç terk etme.
Gönlüm, hep gönlünde...
Siyah, deri, mont kemerin...
Ürkek, candan,tiz sesin...
Sigaran, çayın, sohbetin...
İnan seni çok özledim..........
Huzurun, vecdin, samimiyetin...
En saf en temiz yıllarım.
Çocukluk hep onu ararrım.
Düşte gezer,hayalde saklanırım.
Tahta ata biner uzayda uçarım.
Ne pazar esnafıyız, ne seyyar işportacı,
Parça bölükçü değil, bütüncü toptancıyız.
Biz sade müslümanız, ne hocayız ne hacı.
Çoğunluğun içinde garib bir yabancıyız...
Ne camidir, ne mescid, ne kilise, ne havra
Ruhu yok, beyin durmuş, sanki cansız kadavra.
Vaaz nasihat tutuk, hutbe yerine nutuk
Hak Hakikat adına: hep laf masal, hep palavra!
Haddimize değil ama doğru söze ne hacet.
Hakikat nerede, ben neredeyim...
Kimim, neyim, kimlerleyim...
Dosttan uzak yaban ellerde,
Öyle bir bilinmezlerdeyim......
Hiçbir ilimle malum,
Hiçbir hükümle mahkum olmayan sen.
Bilinmezin ötesinde bilinemeyecek olan sen.
İlah sensin, Rab sen, tekten öte tek sen.
Rasulun ne getirdi, ne bildirdiyse amanne.
Allah ım bizi de kat sadakat ordusuna...
A l l a h desem bir defada ve sussam,
Bilmesem, konuşmasam, yok olsam.
Anlaşılmak değil derdim,
Kendimi anlayamamak.
Bilen varsa benliğini,
Anlatsın ben dinleyeyim.
Bulan varsa kendini.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!