Bir sel düşünün!
Sevgi seli diyelim biz adına...
Önüne geçilemeyen
Engel tanımayan bir duygu bu
Dileyelim ki hep
Sürüklesin bizi mutluluğa
Ömür boyu...
..
Oh…
Yine yağmur yağıyor,
Neyi ıslatmak istiyorsun acaba?
Bahçe desen,
Islak….
Cadde desen,
O da ıslak…
..
Kaldırımları sevdiğim kadar seviyorum yolları
Toprağı sevdiğim kadar seviyorum bulutları
Mayısta açan çiçek ile Ağustosta solan çimenleri
Dümdüz ovaları ve sarp yamaçları,
Denizleri, okyanusları.
Yalnız kalmasın diye yüreğimde sevdiklerim,
Bozkırda koşan atı da uçan kuşu da aynı seviyorum.
..
An olur nakışlar yüreği
Gün değer kuşların kanadına
Duyulur alevden duası sabahın
Havada yaşamın uçarı mavisi
Karışır denizin dalgalarına
Simurg Kafdağı yedirenk
..
Gülünün gülüşüyle,
Bülbülünün ötüşüyle,
Ne hoş bahçe bu böyle.
Söyle bülbülüm söyle.
Coştur güzelim coştur.
Aşk seninle ne hoştur.
..
(Papatyalar grubuna bir demet çiçek...)
Bir bahçe ki, menekşe var, lâle var,
Papatyalar, mavi mine, güller var,
Yüreklerden coşup ruha yükselen
Hikâyeler, fıkra, şiir yazan var...
..
ben bilirim yüreğimi
ben bilirim yüregimi yüregim su
yüregim türkü
yüregim el dokuma nakişli bir kilim, sevdiklerime serdigim
yüregim firtina, gemiler batirmiş
yüregim bir hanimeli, bahçe duvarlarina yaslanmiş
yüregim bir orman yagmalanmiş, yakilmiş, yagmurlu
..
Gözlerimde bırakılmıslıgın acısından kalan asil gözyaslarım..ellerimde kanlar bulasmıs beyaz ipek mendil..üstüne yalnızlıgın adı islenmis..sanırım bu asil gözyaslarını teker teker topladıgım mendil..
- ve kan bulaşmış-.
demek ipek mendille silindiği için gözyaslarım asilmiş...bileklerimi böylesine sıkan kendi karamsarlığımın kelepçesiymiş..
-ve gözyaşlarıma kan bulaşmış-.
yagan yagmurda kan bulaştırmış mendile..asil gözyaşlarım kanla karısık yagmış..
-ve kanlarıma gözyası bulaşmış-.
hayallerimi düşlere esir eden bu asil gözyaslarıymış...beni her gece kotkuyla uyandıran,yatmadan önce akan gözyaslarımmış...
..
/senin bakışlarına endeksliydi yaşamım
sesin, kalp atışlarımın remziydi/
Böyle boynu bükük oluşum neden
Neden çarşı pazar bana yabancı
Yürüdüğüm yollar, içtiğim sular...
İhtiyar falcıdan daha yalancı
..
Kalbimde bir mücevher var yeşil
Yanıyor durmadan aralıksız yeşil yeşil
İçine baktığımda içinde yeşil bir bahçe,yeşil yapraklar var
Bahçeyi kaplamış yeşillikler
Savuruyor beni derin düşüncelere,kayboluyorum yeşilliklerde
İçimdeki cevherle,bahar ışığıyla dolduruyorum kendimi
Yapraklarla savruluyorum
..
Şarkı sözleri gibi örten kafir ömür
Yıkılmazı sanan şizofren düş gibi
Küller bir kahkaha arta kalan zaman içinde
Düzünden geçtik bağ bahçe deminde
Böyle oluyor teselli aşk’dan dem içene
Bahtiyar kir pas içinde hoş gülene
Gel Naz ettiğim gibi
..
...
yabanıl bir sürgün
boy veriyor
duvarın kuytu
koyu
balçık neminde
ne kadar da bildikti oysa
..
Açıklama okuyan değerli dostlarım ben ilkokul üçe kadar okudum hatalarımı mazur görün nokta vürgül paragraf mı diyorsunuz onlarıda beceremedim böyle düz yazıyorum bu okuduğunuz çok uzun bir roman gibi adını koyamadığım bir hikaye kendimce koyduğum isim çıplak ayaklarım
İsyan etmeden bu hayatta bende varım diyenlere ne mutlu
Giriş
Altı yaşında hatırladığım ilk günüm babam yüzünü avuçlarının içine koymuş duvara sırtını dayamış ıslak gözlerle bana bakıyor du
Benim karnım aç korkumundan acım diyemiyordum akıllıca oturuyordum annem duvarın öbür köşesinde bağdaş kurmuş karşı duvara bakıp sanki duvar da bir insanla hiç durmadan aralıksız konuşuyordu babam zorla susturmaya çalışıyordu
..
hayatı daha tanır olmuş,
tutkulusun kamelya
ve olgun...
mevsimlerin acelesi hep vardır
güzel kokmak için
sisin buğusundan korkmadan,
sende uzanıp bir tutam bahar al...
..
bahçe diktim ay yüzüne
geceden
üç tomurcuk ateş düştü sabaha
biri güneş
biri çiçek
bir çocuk
..
Sarmaşıklar içindeki bahçe
Bahçede küçük bir ev
Orkideler karanfiller
Balkonunda çamaşırlar
Rüzğarda dalgalanırlar
Bir kadın açar pencereyi her sabah
Güzel bir kadın
..
dörtdörtlük bir kapıdır içimdedir intihar
biraz yan durur işte, mustafa’dan öğrendim
uzun eşşek oynarken başımı eğmemeyi
uuuzun eşşekken bile başımı eğmemeyi
yaşamak bisikletle erik çalmaksa asıl
nasıl örüyom şimdi bahçe duvarlarını
..
geçmedi benden
halen bahar
dal dal gövdem
yaprak yaprak kollarım...
seninle biliyorum vaktimi
her yanım çiçek
heryanım bahçe
..
bağ bahçe çiceğe bürünmüş
güllerle bülbüller eş olmuş
cümbür cemeat aşka coşmuş
benim kalbim ah neden bomboş
şu yanan yüreğe merhamet
..
Bilin ki sahralardaki ağaç daha katı ve sert;
Bağ bahçe içindeki ağaçlar daha zayıf ve nazik.
Çorak topraklarda biten ağaçların ateşi,
Daha kuvvetli ve koru da daha geç söner.
Savaşmak için bir birleriyle yardımlaşsalar bile
Yine de yüz çevirmem asla senden,
İmkanlar ölçüsünde nefes alıp verdikçe,
..