kelimelere sığmayan kırılganlığına
bedenin üşümelerini götüren saatlerin ulaşılmazlığı
sustukça yinelendi gün
kesik bir güneşin doğumuna
Sessiz sedasız girilen gecelerin
Yıldız düşüren yalnızlığı
Okşuyor sabahları
Dilime dolanan onca küfrün
Sözcülüğüne soyunuyor şarkı:
geciktiğimizin resmidir,
yıllar geçse de, bizi aynı sokaklara çıkaran...
evet, geciktik;
elimizde küçük şiirler,
boşalmayan şişeler kaldı...
Yalnızlığın getirdiği sessizlik
Akşamları düşürüyor gözlerinden
Şehrin karanlık sokaklarına
Kaldırımlar kimsesizliği saklarken
Yüzünde makyajın silmediği gizler
Seni senden kaçırdım
Dolu dolu bir aşkın kucağına
Yaşamaksa eğer alasını tatman için
Bitmez olduğunu kanıksatmak adına
Yaşadım dediklerin, sildiklerimdi
Hiç gitmesen yâda gitsen gelsen
Ben özlesem sen bilsen sevsen
Olmadı kavga etsek barışsak
Hatta ayrılıp yeniden kavuşsak
Ben şiir yazsam sen okusan
Sonra yine özlesek
Gelgit zamanların içinde gelip gitmeyenler
1-
Bugünlerde aklımın köşeleri çok karışık
Gelip geçenler oluyor ve
Öyle asil öyle dingin
Öyle kırılgan bir o kadar güçlü
Tüm zorluklara meydan okuyan yanı
Kendine ait olmayan topraklarda
Tek başınadır direnişi
Günler geçtikçe içimde büyüyorsun
Bir ezgi olup dudaklarımdan dökülen
Göğe yükselip uçuşan kuşlar gibi
Gelip yüreğime pike yapıyorsun
Bir yaprağın ömrü kadar solgun yüreğin
Gelirsen korkularından arınıp gel
Kendi içinde yaşayan, zararı kendine olanın yanına
Akrebin sıcaklığı, yılanın soğukluğu bedenime işlemişken
Düşüncelerinden sıyrılmış kabullenişin meyvesini yemeye gel
Hayat böylesine doluyken, ki dolu demem yorgunluğumdandır...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!