Bir fanusun içinde
Rahmi olmayan bir kadının
Sukunetinde sakladığı, cenin gibiyim şimdi.
Dimağ loş
Dili hoş
Her telden çalar nazım
Leyleğin göç zamanı
Sazını asar nazım
Bir şiir doğurmalıyım miladi,
Meryem'in İsa'yı doğurduğu gibi ilahi.
Kanın
Sana saplanan bir ok gibi
Çekiliyorsa damarlarından
Neden
Dudağına konduruyorsun yarasaları
Yürüyorum
Yollarım taşlı çakıllı
Melodisiz
Bir ıslık dilimde
Yolcu
Yolunda gerek misali.
Sesinde düşen bir çocuk
Susuz bir balık
uçurtmasız kuşlar
Nereye gittiğini bilmediğin
Yüzün
İfadesi gizlenmiş sokakların
Oturduğum mabede
Solmuş gül bıraktılar
Veysel duysa şaşardı
Saza şarap damlamış
Saba makamında uyandı
Gözlerinde,
Geçmişe açılan bir kapıdan
Ezan sesleriyle girdi Sultan
Saçlarında laleler
Avuç içinde Ayasofya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!