Marmara'dan Ege'ye
Yüzgeçlerim olsaydı
Biraz ben
Biraz günışığı getirseydim sizlere
Doğduğum gün değil
Yaşadığım gün olsaydı
Karşında
Aklımı çıkarıp beynimden
Soyunmamı istiyorsun bedenimden
Etimi sıyırıp kemiğimden
Sana nişanlanmış bir silah
Ve ateşlenmiş bir mermi gibi
Bir devrim devirdim içimde
Asillerde köleleri tarafından kırbaçlanıyor
Bir evrim geçirdim kendi içimde
Artık gümüşlerim kararmıyor
Dilimi ısırıp kanattığım yeter
Bir süre uzaklaştım kendimden
Beni ev de bırakıp çıktım
Dar sokaklarından geçirerek ruhumu
İstanbul da, İstanbul gibi dolaştım.
Uykusuzluğa demir atıp
Yaslandım yalnızlığa
Göz bebeklerimde
Yalnızlığın sessizliğe verdiği bir bakış
Dudaklarımda
Titrek bir tebessümün getirdiği
Öksüz bir çocuğun
Yüzü kadar büyüktür yalnızlık
Evren
O çocuğun ayaklarının altı kadar yer kaplar
Ayşe yeşilyurt
Kustum
Sustuklarımı çıkardım
Ağzımı kapadım sustum
Kusarım diye çığlıklarıma
Bir sarhoşun
Gecede naraları patlıyor
Puslu camlar ardında
Bıçaklanan bir adam
Gölgesinden kaçan kadın
Cami avlusuna belenmiş bebekler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!