Aydın Gençalp Şiirleri - Şair Aydın Gençalp

Tek boynuzlu atlar ve gökkuşağı
Pegasuslar uçuşuyorgöğün mavi-beyaz ahenginde
Bir dünyada ne olsun isterse bir çocuk
Bir dünya ne kadar çocuk olmak isterse,
Öyle…

Salyangozun sonsuzluğuna dokundu el
Ölmekte olan bir yıldızdan doğan bir yıldız gibi
Çatladı kabuğu once
Çatladı, çatladı, çatladı…
Kırıldı sonar, esnedi
Esnedi, esnedi, esnedi…

Kentkartımdaki 2 kuruş gibisin
Harcıyorum, harcıyorum, harcıyorum sana dair ne varsa bende
Yine de kalıyor geriye bir şeyler
Hicran memurları dayandı geçen kapıma
Aşmışım limitini seni hayal etmenin
Bak hele! Ne yapacaklar, canımı mı alacaklar?

Tarihe karışan medeniyetler gibi
Bırak beni hafızanın karanlık sularına
Baloncuklar çıkararak gömüleyim
Olmayan dibine doğru anılarının

Benim sevgim sana bir beden büyük
Cüzdanımsa iki beden küçük geldi belki sevgilim
Sen şimdi git
Büyük göğüslerinle uyumlu bir çift el bul
Aman dikkat et
Ayakkabılarına uyacak bir arabası da olsun

Hayatı düşündüğümde neler geliyor aklıma biliyor musun
Kabuslardan örülmüş örümcek ağları
Leşler leşler leşler asılı dört bir yanda
Özene bezene sarmalanmış her biri
-Her şey güzel olacak sandığın anda
Bil ki-

Mor bir karanlıkta öleyim ben
Dolunayın en çürük sarılara büründüğü
Maske edinmişçesine bir ölünün yüzünü
Işıdığı bir karanlık, bakışlarıyla üzerime

Ölü sularda yüzerken buluşalım ölümle

Buz gibi soluk
Bu ekranlardan çıkıp
Geliversen keşke
-Ulan uyuyakalmışım gene…
Üstümü örtsen
-İzmir, parçalı bulutlu on sekiz…

Seni sevdiysem mesela
Hani çok sevdiysem, çok özlediysem eğer
Duvardaki saate düşman kesildiysem diyelim ki
Sen kusura bakma, sakarlığına ver yüreğimin
Emin ol bilerek yapmamıştır
Çocuk işte...

Söz söyleyenler eksiliyor
Bu Cumartesi görüşüyor muyduk senle?
Photoshop'luyor muyduk sahte gülüşlerimizi?
Annenden izin almış mıydın sen?
Artık ne söylediğimi ben de bilmiyorum.