Baharlar, yazlar, kışlar gelip geçti.
Anılar anıları kovaladıkça koştu.
Hasret rüzgarları bağrımı deldi de geçti.
Buruk bir hüzünle bekledim seni her gece.
Göçmen kuşlar, döndüler yuvalarına,
Ben her gece, karanlık gecelerin nurlu sabahını bekledim.
Teselliden başka yoktu benim arkadaşım.
Issız ufuklara bakışım,
Hep ondandı, hep ondan.
Ben her gece, karanlık gecelerin nurlu sabahını bekledim.
Ben o dağın ceylanıyam.
Ne tatlıyam ne acıyam...
Kimse tutamaz beni,
Bir o yardan bir bu yara gezerim.
Ben o dağın ceylanıyam.
Ben sensiz neylerim.
Sen gittin gideli buralardan,
Bu ellerde deli divane,
Gönlüm hep kederli ve mahsun.
Gözlerim ufukları hep gözler durur.
Senden başka tesellim yok ki...
Ben yangınlarımı göz yaşıyla söndürdüm.
Yıllar yılı bekleyişim,
Kalbimdeki hicranım,
Göğsümün sol tarafı,
Hep kanadı da gitti.
Ben yangınlarımı göz yaşıyla söndürdüm.
Bir ah! Çeksem,
Yanardağları da hayrette bırakırım.
Yüreğim yangın yeri,
Söndürmeye mecalim yok.
Bir ah! Çeksem,
Depremler kıskanır bana.
Uçsuz bucaksız bir deniz düşlerim
Sınırsızlık ve azameti bağrında barındıran,
Saf ve pak hislerin durağı,
Azgın ve taşkın seller mekanı,
Baktıkça avunulan,
Boşalttıkça kederlerini,
Hep birer birer
Sahneden indiler...
Hiç yaşanmamış olsaydı
Demek anlamsız
Firak, hasret ve özlem
Birbiri peşinsıra yürüdüler.
Derde dermanım nerde
Bekledim onu seherde
Dediler O her yerde
Bir gariplik çöktü özüme..
Ben senin cemaline hayranken,
Kimseler halim bilmezken,
Geceler üstüme yıkılır da yıkılır.
Sonra bir ses gelir uzaklardan,
Garip bir bilinmezlik içinde,
Beni kendimden geçirir.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!