Gün gelir...
Duaların kabul olur,
Umduğuna kavuşursun.
Uzaklar yakın, yakınlar uzak...
Hayaller gerçek, gerçekler hayal...
Dostların düşman, düşmanların dost...
Şayet duyabilseydim, senden güzel müjdeni...
Ceylanlar gibi sıçrardım,
Bir o yardan bir bu yara.
Engin denizlerin dipsiz çukurlarına kadar inerdim.
Hıçkıra hıçkıra ağlardım.
Azgın yağmur damlaları,
Gel Ey gurbet diyarına düşen kişi!
Vatanın nerdedir haberin var mı?
Gel Ey ecel fermanına düçar kişi!
Ecelin nerdedir haberin var mı?
Hazineler harabelerde olurmuş,
Peki öyleyse, nedir bu ıstırabım?
Baykuşların da yuvasıdır, harabeler.
Peki o zaman, neden korkarız sesinden?
Harabım, bitabım, naçiz ve acizim...
Gözlerim gözlerinle vuslatı beklerken,
İçim içime sığmaz olur.
Kanayan yarama merhem ararken,
Sonsuzluklar bana zindan olur.
Bir gün elbet, bir gün gerçekleşir bu vuslat,
Sen gittin gideli
Zemheri kışlar çöktü yüreğime
Karlı dağlara savrulan
Oldum bir kar tanesi
Savruldum acımasız
Rüzgârlar önünde
O buğulu göz yaşlarına
Yağmurlar kıskanırdı.
Işık saçan gözlerine
Yıldızlar kıskanırdı
Sana sevdalar bıraktım anne
Sana sevdalar...
Ötelerin ötesinden bir ses gelir,
Kendini hemen ele verir.
Göğsüme... Yani tam şurama vurur.
Yakar da yakar kavurur.
Ayrılıklar meydanında...
İşte geldik işte gidiyoruz
Bana ne sevdadan
Bana ne maldan
İşte geldik işte gidiyoruz
Bana ne ayrılıklardan
Ne zaman bayram sabahlarına rastlasam,
Duygular içimde dalga dalga öbekleşir.
Kendimden geçerek,
Anılar ve hüznün Bütünleşmesini seyrederim.
Sanki göz yaşım,
Bütün yıl boyunca o anı bekler gibi,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!