Hangi perdeden çağırırsın bilemem.
Bilinir ki herşey sana bir perde.
Bilinmenin arzusuyla,
Varoldu cümle kainat.
Bir gizemli hakikat,
Bir esrarlı hazine...
Serzenişim sanadır ey ulu sultan!
Sanadır açamadığım duygular, sanadır.
Ben, senin gülistanının bülbülüyüm.
Kolum kanadım kırdılar benim.
Sanadır, sığınışım sanadır...
Ölümün sessiz çığlığı,
Ben geliyorum, hazır mısın?
Nidalarını kah gecenin ortasında,
Kah uykumun tenha bir yerinde fısıldar.
Ve ben...
Birdenbire nefesimi hissetmez olurum.
Gecenin tam ortası,
Saat gece yarısı,
Duygular depreşmiş,
İncecikten bir sızı...
Kalbimin sol yanına,
Sinsice yerleşmiş.
Bir sevdanın peşindeyim
Bilmem ki delimiyim neyim?
Onu ben özümden seveyim
Bu aşkın elinden divaneyim
Hiç takatim kalmadı.
Tomurcuk bir gül oldum,
Sulayanım olmadı.
Kapımı çalıp yoklasaydın,
Kalbimi çalıp paklasaydın,
Zamanlar ötesi bir arayıştı bu...
Yıllar yılı bir bekleyişti.
Taa kalbimin derinliklerinden gelen,
Bir haykırıştı...
Yollarını beklerken,
Seni ben, güllere sordum.
Bir kapıdan girdik Dünya evine...
Kapıldık hevamızın seline.
Ne olur, bir çare buluna,
Sorma, halim benim!
Gülerken korkar oldum.
Yüzlerce çeşit yemek yesen ne fayda tat yok.
Seyyah olup, şehirler gezsen ne fayda tat yok.
Dünya'yı sana verseler ne fayda tat yok.
Temmuz akşamlarında,
Dolaşırım bu şehrin sokaklarında.
İçime dolar yalnızlığın, sensizliğin sızısı.
Gözlerim dolar,
Hayalim solar.
Ve ben seni düşünürüm,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!