Göz görmez ki, gönül bilmez kötülük,
Hak ile hemhâldir, sırda perde çok.
Âlemleri bildik, neleri gördük...
Korkusuz yüreğim, ürksün uğruna.
Ayağına turabım, yoluna kurban,
Kısır bir döngünün savaşçıları,
Hınca hınç bir hayat.
Saygı emeğe,
Emek ekmeğe,
Ekmek, üç kâğıda döndü.
"Bal tutan parmağını yalarmış" derler,
Bal ile hakkı, karıştırma be arsız,
Ne hak dersin ne hukuk , zulüm edersin,
Zulmettiğin, hesabın sorar vicdansız.
Yüreğin kor, yanar da yanar
Sevdanda saklı acın, kederin,
Yine de güler yüzün, coşar gönlün.
Oyyy Asiyem...
Adında sabır, hayatında sabır
Dört duvarla ördük biz bu çağları,
Susturuyor korku, tüm kuşakları.
Bir kâğıda yazdık tüm yarınları,
Gölge gibi geçti hayat yılları.
Ne mi verdik size, ey yarınlar?
Attın beni Dünya'ya özene bezene
Al dedin sundun kendini bana
O yumuk yumuk ellerime
Masum gözlerime
Koydun yıldızların ışığını yavaşça
Gecenin bir körü,
Balkonumdan Ankara'yı seyrediyorum.
Karanlıklar içinde bir yığın ışık var —
Sanki gök yıldızla süslenmiş gibi.
Bu ışıklar farklı ama,
Aynımın düştüğü yerde gördüm hasreti,
Hem içimde çok yakın, yar hem de ırak,
Tabanlarım.parçalandı, aylar zemheri,
Kabuklarımdan kanarım, gel beni bırak.
Ahuzarım sel misali, coşarak gider,
Bilseydim katlanan derdi seçtiğimi,
Yönümü dönüp de giderdim inan,
Göreydim içinde, derin öfkeni
Arkama bakmadan, giderdim inan.
Şahsıma münhasırdır iyi niyetim,
Bilen iyi bilir, bilmeyen havaledir...
Bakışlarım hoyrat mıdır bilemem,
Gören gönüle nevaledir.
Bir od düşmüş dem-i yüreğe,
Sevgili Aydan Güner Özdemir,
Şiirleriniz, içsel bir yürüyüşün, yürekle dokunulmuş sözcüklerinin izlerini taşıyor. Her dize, bir suskunluğun sesi, her mısra bir zamanın tanığı gibi. Duygularınızı kalemle değil, doğrudan yüreğinizle yazdığınız belli.
Ne var ki, burası –maalesef– "yazan çok ...