bir boşluk vurur yüreğimi acımasız
bazı anlarda
kimse bilmez nedir çaresi
sessizleşir her şeyim ölü toprağı serpilmiş gibi
cansızlaşır/ım
zifiri karanlıklara gömülür odaları evimin
istismar edilmiş duygu karmaşasında düşler
kemirgen gece
yanıyor bedende
ikileyen her istek
cirit atıyor içimde
lafazan dillerde edepsiz şarkılar
inadına sevdiğim her yürek
damgasını vurdu yalnız hayatımın
kanayan saatlerinden sızan anlarına
tutuşan her akşam sonrası
soğuk sabahlara açtım gözlerimi
yanık tenli bakire bir güne hazırlanıyordu gece tüm ihtişamıyla
seğirtirken hırlısı hırsızı döşekleri kollarının altında
bir esneme tufanında şaha kalktı
soğuk kalp atışları bıraktığın çocukluğumun masumiyetinde
/…/
-düş-
öksüz bir çocuğun sessiz hıçkırıkları gibi
içimdeki sızısı derin bir yaranın
ki nefretini güne bulamış bir keşmekeş içinde
deli sessizliğim...ıssızlığım/s u s a c a ğ ı m
ürkek bir kuşun
bu kadar kalabalıkken
nasıl bu kadar zayıf çıkar
ümit
sükût
boşluk
çokluklarda yitiyor
gözlerinde soydum kendimi
çırılçıplak
ölüm kadar soğuk zemheri akşamlarında
donmadan
ve ıslak bedenlerin ateş dansıyla
parmaklarının arasından akan
su damlaları gibi düşler
öksüz bir çocuğun
yittikçe
girer yürek kör kuyulara
hani bebeklerin vardı senin
küçükken oynayıp paylaşmak istemediğin
hiç kimseyle
benim de bilyelerim
oyuncak atım bir de
sen tarardın saçlarını bebeklerinin
bütün taşlarım dağılmış ortalıklarda
kiminde yansıyor acı sarısı hüznün
kiminde sakin rengi gözlerimin
el yakan kızılı aşkın
sevdaya düşmüş zamanlardan kopup gelenlerde
ama ben griye çalıyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!