Ne zaman seni hatırlasam
Derin bir sızı saplanıyor kalbime
''Seni seviyorum'' dediğin anlar geçiyor aklımdan,
Deli divane hatıralar.
Sonra vakitsiz bir yağmur başlıyor içimde
Öylesine mahsun, öylesine gariban...
Saçları,
elleri,
yüzü değildi,
ilk anda içimi titreten
sesiydi sadece;
dinlendiren,
''Aç mısın açıkta mısın? ''
diye bağırdı adam.
Ve doydu kadın...
İki damla yaş öptü gözlerini o an
''Sol yanımdan sağ yanıma mektup var ''
Neydi aradığımız
Sözleri yakıp
Neydi günahıyla yıkandığımız
Kalbinde imanın ulu kubbesi
Ne kadar kutsi, ne kadar mübarek
Sarsıyor semavatı yerinden
Ve her köşesinde ayrı bir mabed
Beş vakit ses veriyor derinden
Döküyor huzuru bir bir avucuna
Gözlerin düşer gecelere
Siyah...
Yastığa, uykuya ve şafak ıssızlığına
Her sabah gözyaşımı taşır
Sessizliği bölüp, pencereme konan kuşlar
Ve o an
Gözlerim yoksun halde uzaklara dalarken
Bir bakışın içinde tam da sevgi ararken
Karşıma çıktın birden
Yeniden doğdum küllerimden.
Hadi
Bir şarkı gibi çalıyor dudağımda hasretin
''dön artık, dön'' diyor dilimdeki yaralı ses
gözyaşı olmamalı bu sevdanın artığı
yollar bilir mi sensizliği, bilir mi bu azlığı?
ne çok şey öğrendim seninle;
sevmeyi ve sevilmeyi
ağlarken de gülebilmeyi
hiç gitmemiş gibi kalıp, hiç gelmemiş gibi gitmeyi
yakınları uzak, uzakları yakın etmeyi...
Bir bahar sabahı gibi sevmiştim seni
Ya da bir yaz akşamı
Ilık bir rüzgâr ruhumu sarar gibi
Açar gibi dünyanın tüm çiçekleri...
Sonra
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!