Yeter ki kal de bana
Tüm gülüşlerimi toplar koşarım kollarına
Bin defa
Belki yüz bin defa
Koşulsuz sararım seni.
Yorma sevdiğimi yollar
O yolları gözleyip de zaten yorulan var
Yorulan var
Gün gün yokluğunu sayıp
Kirpiğine tükenmeyen bir hasreti bağlayıp
O beyaz saçlarında rüzgârlar taşıyanım
Esip durma içimde
Yokluğun titriyor
Titriyor hasretin
Soğuk kapı önlerinde
Sana her baktığımda
Bir çiçek tomurcuklanır gözlerimin içinde
Ve büyür gözbebeklerim
Değişir dünyanın rengi
Karışır kalır gördüklerim.
Sana hiç kendimden bahsetmedim
Söylemedim mesela;
Karanlıktan bir de yüksekten çok korktuğumu
O yüzden sabaha kadar ışıkları açık
Balkon kapılarını ise kapalı tuttuğumu
Bulutların alıp götürdüğü diyarlardayım
Yağmurlara bıraktım sana ait her şeyi
Bedeli gözyaşı olan düşlerimi
Ve yüzümde ıslanan gülüşlerimi
Yine soğuk yanından ağlıyor şehir
Gittin!
Bıraktın beni yapayalnız, bir başına
Sensiz geçen günleri nasıl anlatsam sana
Duvarda ağlayan takvimleri
Masada durmuş saatleri
Dün ya da bugün ikisi de benzerken birbirine
Sevdiklerinize zaman ayırın; yoksa zaman sizi sevdiklerinizden ayırır ''diye
- William Golding -in bir sözü vardır
Hiç düşündünüz mü bu sözün neresindesiniz?
Düşündüyseniz eğer cevabınız ortasındayım olacaktır. Çünkü hepimiz yakınlarımıza değer veririz ve onları çok severiz. Peki ya ilgi?
Annenize sorulsa onun için saçımı süpürge ettim, babanız ise gecemi gündüzüme kattım der.
Sana beni anlatmak istiyorum ;
Nasıl sevdiğimi.
Yüreğim;
Kaç geceye daha borçlu kalır gözlerim?
Kaç uykuyu uyutur yokluğunun dizlerinde?
Ve ne zaman düşer hayalin kirpiklerimden?
Sorma!
Uzun bir rüyanın ellerinden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!