Şiir yazmak için şair mi olmak gerek?
Bir şiir yazmakla şair olunamaz mı?
Vuslata ermek için kaç kişi sevmek gerek?
Bir kişiyi sevmekle vuslat hak edilmez mi?
Susmakla sönermi arzular?
Öyleyse kapa gözlerini.
Bırak öylece,kalsın söylenecek ne varsa.
Dinle;
Bir gül neler anlatıyor çığlık çığlığa.
Kıyıda çılgın dalgalar,
Gün doğanda kızıl olur tan yeri..
Ve sonra güneş maviye boyar zindan karası gökleri..
Kapatıp gözlerini, derin bir nefes gibi çekersin içine,
Hasretle buğulanmış sevdiğinin hayalini..
Ve sonra..
Kozasından yeni çıkmış
Binbir renkli bir kelebek gibi,
Dalmak varken çiçek bahçesine,
Binbir çiçek arasından birine takılıp kalman niye?
Sanki birkaç dakika ömrü kalmamışçasına
Gönül gönülü görmez bir sis kaplamış heryanı.
Yapayalnız kalmışız olduğumuz yerde.
Yazık..
Yürüsek biraz, azıcık ilerde,
Yaprağına çiğ düşmüş bir yasemin çiçeğinin dibinde
Duygu yüklü bir gönül var belki;
Yürek eskitmeye gelmişiz biz dünyaya;
Birde baka baka mehtabı aşındırmaya.
Nasır tutmuş yüreğimizde küflenmiş aşklarımız.
Yakamozları silmişiz suyun üstünden,
yapraklarını yolmuşuz tüm güllerin.
Dilimizde tüyler bitmiş aşk türküleri söylemekten.
Akşamları rüzgar kuzeyden esiyor,
Ürperiyorum...
Kokunu taşıyor rüyalarıma.
Uçuşan saçlarını tenimde duyuyorum.
Nar çiçeği, reyhan kokusu, papatya sarısı gözlerinde...
Aslında bir umut sözlerinde aranan.
Pembe baharları ararken yeşil gözlerinde,
yine hüsran,
yine kan, gözlerimden sızan.
İmsak vakti ezan ile
Vurdum nefsime kelepçe
Aç kalanın hali nice
Anlarız ramazan ile
Haramdan yüzün çevirip
Sabun köpüğü sevda,
şakası yok.
Ağlamak istersinya hani önce,
sonra kızarsın kendine.
Dağılıverir sabun köpüğü sevda;
gülmek istersin,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!