Anneannemin Son Ölümü Şiiri - Yorumlar

Emrah Serbes
10

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Ellerindeki damarları ve yüzündeki kırışıklıkları görseniz yüz elli yaşında zannedersiniz oysaki sadece seksen dört yaşında. Anneannem. Yakın-uzak gözlükleri, bozuk para çantası, keyifli akşamüstlerinde tellendirdiği Ballıca sigarası ve her şeyden önemlisi bitmek tükenmek bilmeyen yalnızlıklara katlanabilme gücüyle gönlüme taht kurmuş bir tiplemedir. Velâkin ondaki bu yalnızlığa katlanabilme gücü bir yandan da hep ürpertmiştir beni. Çünkü sadece ben ve televizyonda gördüğü insanlar yetiyor ona. Misafirliği uzatan komşulardan ve soğuk kış gecelerinde pencerelerin önünde
usulca mırıldanan kedilerden bile rahatsız oluyor. Yanında benden başka hiçbir canlının varlığına tahammülü yok. Çoğu ihtiyar böyle değildir, kendilerini terk edilmiş hissederler. Arka balkonlarda unutulmuş paslı su varilleri gibi. Bu yüzden de en ufak bir ilgi belirtisinde hemen yelkenleri suya indirirler. Bayramlarda gözleri dolar örneğin, kendilerinden beklenen bütün basmakalıp tavırları yerine getirirler.

Annem babam olacak insanlar bir trafik kazasında öldüler. Pek üzülmedim. Beni anneanneme bırakıp davetli oldukları bir akşam yemeğine gidiyorlardı. Bıraktıkları yerde kaldım. Bazen ne uzun yemekmiş diye düşünüyorum, sanki dönecekler de üç sene süren yemeği anlatacaklar, yiye yiye yüz elli kilo olmuş olacaklar Allah bilir. Kendini kandırmaca, en sevdiğim oyun.

Yoksa bizim arabanın hurdasını da gördüm, girdiği kamyonun altında akordeona dönmüş. Hurdacıdan iki bin lira aldık, anneannem “O para harcanmaz,” dedi. Ramazanda fitre verdiği, kendisinden on yaş genç ihtiyar bir teyze vardı, yarı sağır, ona verdi.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta