Yaradır sözlerin bana,
bu gece yarısı ansızın gelen.
Her kederin ayrı güzel,
buldular cesedini bir gün ortası.
Delik deşik eder bu serseri kurşunu şiirler,
bu saat yine aynı saniyede çalar.
Yarım kalanları tamamlamak için
Başladım okumaya yıpranmış sayfalarımı
Meğer gerçeklere ne çok kapatmışım gözlerimi
Gölgesizmişim çoğu zaman yanında
İnsan bir gecede neler kaybedebilir?
Her şeyin darmadağın oluşunu izlemek nasıl bir his?
Kolay olmayan şey kalabalıklar içinde
Duyabilmek senin gözlerini
O masum geçmiş hayali nasıl bir yara içimizde
Kabuk bağladıkça büyüyen
Azgın bir yangından kalan tek kişilik bir kül
Sana olan aşkım
Kırık kalbimin yerini bulamaz oldum
Halbuki kırılan her parçayı yerine tekrar yerleştiren sendin
Aynı değildik seninle acılarımızın derinliğinde benzeştik
Her çizgisini ezbere bildiğim ellere dokunamaz oldum
Her rengini ezberlediğim gülüşünü unutmaya başladım
Öyle kırdın öyle dağıttın ki gitmeye de kalmaya da yorgunum.
Öyle içten, öyle samimi sarmadı kimse.
Tesadüf eseri tanışmıştık belki de.
Önemsiz bir andı, zamanın tozlu bulutları içinde.
Ne müthiş bir anmış meğer, akıp giden
Tenimden tenine aktı sanki o gün.
Dön gel, üstündeki yükleri at, sev yine beni;
İnsan, kendi derisini deşerken düşündü. Dağlarının ardında yatan canavarla yüzleşti.
Yine, güzel sözlerine kanmayacaktı.
Ezelden beridir aynı sözü de vermekten sıkılmadı. Gözlerinden akan kanları silecek, savaşacaktı.
Bekledi dağın eteğinde; dizleri kan revan içinde, nasıl tırmanacaktı zaten?
Taşlara dönmüş kalbi, binlerce insanın...
Nasıl anlatacaktı, neyi anlatacaktı? Unutuverdi.
Ölümün saniyeler içinde geldiği bu dünyada
Azgın toplulukların yarışı içinde olmadan
Herkesin dünyalık heveslerine inat
Sevdiğinin dizine başını koyamamak
Gözlerine son bir kez bakamamak
Boynuyla saçlarının birleştiği noktada nefes alamamak
Dünyamı kurmak içimde yıllarıma mâl oldu;
Yıkman, saniyeler içinde.
Kendini bulmak zannedip,
Çoğu günahkârlığına boyun eğmek,
Ne kadar da aşağılık duygular çıkmazı.
Yanlış limanda seni aramaktayım
Benim olmayan çöllere demir atmaktayım
Beni bekleyenlere seni anlatmaktayım
Seni susturmak için bağırmaktayım
Eski viraneler, kırık camlar
Sessizleştim
Biraz da susturuldum
Senden kaçıp dolu dizgin yine senin sokağına çıktım
Issız karanlığımdan kaçıp
Senin karanlığının esiri oldum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!